Donna Leon bu eserinde de bizi Venedik'te dolaştırıyor. Kohne barlarda, koşe başlarında en az kentin tarihi kadar eski bir gecmişe sahip olan fahişeliğin gorulmeyen yuzunun fotoğrafını cekiyor... Kırılan umutlara, dokulen kanlara yakından bakıyor... Dunyada benzeri olmayan, bir cok hayale esin kaynağı olmuş tarihi kentin sokaklarında ''saygın'' bir curumenin faillerinin dolaştığını gosteriyor. Burokratlar, politikacılar, iş adamları, askerler ve din adamlarının da faili olduğu bu curumuşluğu gorebilmek icin takım elbiselere, pahalı antikalarla doşenmiş burolara ve kiliseye bağlılık maskelerine aldanmamak gerektiğine dikkat cekiyor. Toplumun saygın ve dokunulmaz kesimlerinin avukatlığını yapan Trevisan'ın oldurulmesiyle patlak veren olayları ipucları, dedektif Brunetti'yi uluslararası bir soruşturmaya yoneltir. Her şeye kuşkuyla yaklaşan bir araştırma ve duşunme yontemiyle Brunetti duğumleri yavaş yavaş cozerek hicbir şeyin gorunduğu gibi olmadığını, curumenin toplumun tum dokusuna yayılmış olduğunu bir kez daha caresizlikle saptar. Okuru gosterişli hayatların uzerindeki cilaya inanmamaya davet eder. Ustelik bunu son derece basit, itiraz edilemeyecek gercek olaylarla yapar. İlkesizliğin salgın bir hastalık gibi yayıldığı gunumuzde ''şiddetin ve olumun pornografisi''ne ''hayır'' der.
Sorgulayan bir okur talep eden Donna Leon, Yargı ve İnfaz'da sorularını kesinleştirir, keskinleştirir. Hicbir Muğlaklık bırakmaz. Yakınımızdaki ''curumenin failleri''yle ilişkimizi sorar. ''Kara ayrıntılar''ın evimize kadar sızmış olduğunu gostererek bizi boşluğa atar. Caresizliğimizi gosterir, cozum onermez.