• 19-07-2022, 07:37:21
    #1



    tarama duzenleme ve ozet alıntıdır.

    Bu hikÂye orta yaşlı bir kızın, yazın şehir dışında kiraladığı evde başına gelenleri anlatıyor. Alışmış olduğu şehir hayatını terketti ve mobilyalı bir yazlık ev kiraladı, orada başından gecen esrarlı olaylar mahallî polis memurlarını bir hayli uğraştırdığı gibi gazetelerimizin de kapış kapış satılmasını temin etti.
    Fakat Sunnyside?da gecirdiğim son yaz aylarca cılgınlıklar icinde bocaladım. Şimdi aradan aylar gecti, gecmiş gunleri hatırlayıp, başıma gelenleri duşununce hÂl nasıl yaşadığıma şaşıyorum. Son tatilde gecirmiş olduğum korku, ıstırap ve gozyaşı dolu gunleri bu kitapta anlattım.

    Akba, bu sozlerin sahibi Rachel Innes?ı, kitabın hemen başındaki sayfalarda şoyle tanıtıyor: Kırk yaşına geldiği halde genclik heyecanını kaybetmiyen bir kız. O yaz hakikî hayatı, heyecanı ve korkuyu tanıdı. Fakat asla mantığını kaybetmedi.

    Evet, o yaz başından muthiş olaylar gececek olan Rachel mali acıdan rahat, pek fiziksel cekiciliği bulunmamakla beraber zeki ve muzip bir kadındır. Hic evlenmeyen yaşlı kız, olen kardeşinin kucuk cocuklarını himayesi altına almıştır ve bundan asla pişmanlık duymamıştır. Aynı şekilde yeğenleri Gertrude ve Halsey de halaları Rachel?a duşkundurler. Innes ailesi New York?un bunaltıcı sıcaklığından kacmak icin şehir dışında kocaman bir malikane kiralarlar, burası cok zengin bir bankere aittir.

    Sunnyside (guneşli yer) mÂnasına geliyordu, etrafı gezip gorduğumuz zaman ismine uygun bir yere gelmiş olduğumuza karar verdik.. Burada bayağı olan hicbir şey yoktu, manzara fevkalÂde idi.
    Birinci gecemiz Sunnyside?da cok sakin gecti. Sonradan bu ilk geceyi cok hatırladım. Musait şartlarda buranın ne kadar guzel bir yer olabileceğini ancak o geceyi duşununce anlıyorum. Bundan sonraki gecelerde hicbir zaman emniyetle başımı yastığa koyup rahat bir uyku uyuyamadım.

    İkinci gunun sabahı ise hizmetcilerin kimi anlaşamadığı icin, kimi ise aniden rahatsızlandığından, turlu bahanelerle yavaş yavaş işi bırakırlar. Oyle ki ertesi akşam, Rachel ve yardımcısı Lidy, yirmi iki odalı ve beş banyolu evde yapayalnız kalırlar.

    «Işık kararmıştı,» diyen Shakespeare?in akşamı tarif edişine uygun olarak etraf alacakaranlıktı. Kurbağa ve cekirgeler kısa hayatlarında bir kere daha geceyi canlandırıyorlardı. Sunnyside meş?um guzelliği icinde zalim ve ıssızdı bu gece. Midemde meydana gelen bir kabarma ile sersemleyerek kendi şehrimin hasretini duydum. Beton yollardaki vasıta seslerini, şehrin ışıklı caddelerini, gurultusunu, kaldırımda oynıyan cocukların seslerini aradım. Karanlığın arkasında uzanan kır, bana korku ve sıkıntı veriyordu. Şehirde elektrikler yanar yanmaz, meydana cıkan yıldızlar burada karanlıkta kalmakta ısrar ediyorlardı.

    Boylece cok kısa bir surede Sunnyside, guneşli yer olmakta cıkarak karanlık, her koşesi korkutucu olaylara gebe bir yere donuşur. Bu muazzam evin en onemli ozelliği ise spiral bicimindeki merdivenleridir.

    Holde, ust kata doğru kıvrılan bir yuvarlak, yani helezoni merdiven vardı. Merdiven cok dardı. İlk geldiğimiz gun Halsey bu merdiveni gostererek:
    «Bak Rachel teyze,» demişti. «Mimar, bu merdiveni bilhassa Armstrong?ların oğlu icin buraya koymuş. Arkadaşları ile kumar oynayıp gec kaldığı geceler bu merdivenden kimseyi rahatsız etmeden odasına cıkıyormuş.»

    Gerci Armstrong?ların oğlunun kimseyi rahatsız etmemesi icin merdivenlerin neden illa bu şekilde olması gerektiğini şahsen pek anlamasam da, eve enteresan bir hava kattığını kabul ediyorum. Detektif romanları yazarı ve edebiyat eleştirmeni H.R.F. Keating?e gore ise bu helezonik şeklin manası buyuktur; tıpkı merdiven basamaklarının kıvrılarak yukarı doğru uzanması gibi Rachel de cok katmanlı gerceğe yavaş yavaş ulaşacaktır.

    Sessiz, sakin bir tatil arayışı icerisinde olan Rachel beklentilerinin tam aksiyle karşılaşacaktır. Mantıklı ve alaycı bir tabiata sahip olmasından oturu yerinde durup, kurtarılmayı bekleyemez. Zaten bir sure sonra da, iş başa duştu mantığıyla olayların cozumu peşinde koşar, detektiflere yardımcı olur. Miss Marplevari klasik amator yaşlı kız sendromu diyemeyiz cunku oncesinde yalnızca Anna K.?nın Amelia Butterworth?u vardı.

    ?Sunnyside?da işlenen seri halindeki cinayetler insanların icinde gizli kalmış olan hislerin neler olduğunu bana oğretti. Atalarımızın koyun postlarına sarınıp av peşinde koşarken duydukları heyecanın ne olduğunu anladım. Ben de onlar gibi avlanmak arzusu icinde kıvrandım. Ben bekÂr ve yaşlı bir kızım, onun icin başımdan gecen ve sizin okuyacağınız maceraları yaşamak hayatım boyunca bir daha bana nasip olmaz artık.?

    Olum Merdiveni (The Circular Staircase), gotik edebiyatın izinden giden romantik-suspans kurgusunun tum ozelliklerini taşır: Karanlık ve ıssız bir yere hapsolmuş tehlike icinde kadınlar, aniden sonen lambalar, tam o sırada camlı kapıdan iceriye bakan soluk bir yuz, merdiven dibinde beliren cesedin hemen arkasından gelen diğer olumler, gece yarıları duyulan tuhaf gurultuler, gıcırtılar, tabanca sesleri, ne ararsanız kitapta bulunuyor. Karakterlerde pek derinlik aramayın, Julian Symons?un dediği gibi herkesin bir işi var ama kimse de bir şeyler yapıyor gibi gorunmuyor. Ne ahcı yemek pişiriyor, ne şofor araba suruyor, ne de polis detektifleri cinayetleri cozuyor.

    Rinehart, Olum Merdiveni ile yeni bir akım da yaratmış olur. Eğer bilseydim (had-I-but-known) olarak adlandırılan bu akım gunumuzde, birkac iflah olmaz romantik yazarlar haricinde tumden unutulmuştur. Bana gore iyi de olmuştur, zira ozellikle Philo Vance nefretiyle tanınan zamanın şair/eleştirmen Ogden Nash?e katılmamak elde değil. Nash, ?Tahmin Etme, Bırak Ben Sana Soyleyeyim? adını verdiği şiirinde, eğer herkes bildiğini anında soyleseydi, kimse yanlış anlaşılmaktan korkmasaydı her şeyin ne kadar farklı olacağını hicveder. Fakat ote yandan insanlar bildiklerini anında soyleselerdi katil hemen ortaya cıkarılır, yeni cinayetler olmazdı, dolasıyla kitap da.

    Evlenince hemşireliği bırakıp, uc cocuk yapan Mary Roberts Rinehart, doktor eşinin geliri yeterli olmamaya başlayınca hikayeler, şiirler yazarak dergilere satmaya başlar. Olum Merdiveni ile birlikte, Anna K. Green?den etkilenerek uc tane polisiye roman yazar. Ama oylesine yazdığı bu kitapları bir cekmeceye tıkar ve unutur. Bir gun amcası John ziyaretine gelir, bir şeyler okumak ister. Mary cekmeceden cıkardığı taslağı amcasının eline tutuşturur. Rahat bir koltuğa oturup, okumaya başlayan John Amca, bir sure sonra ne oğle yemeğine iner, ne de kriket macına. Akşama doğru Mary?nin yanına gider, ve ?Hic fena değil, bundan daha kotulerini de okudum. Neden bir yayınevine gondermiyorsun?? der. Pek de umutlu olmayan Mary Roberts, kitaplığından bir Anna K. romanı ceker ve icinden yayıncının adı ile adresini alır. Kısa bir sure sonra ise yayıncı bizzat Mary?lerin evine gelir, ?Katil uşak!?, ?Eğer Bilseydim? lerin anası olacak yeni bir yıldız doğmuştur artık.

    Eğer hayalet hikayeleri ve katil kim polisiyelerinden hoşlanıyorsanız, ustune bir de romantik biriyseniz, turun onculerinden Olum Merdiveni?ni gonul rahatlığıyla, okunacaklar listesine atabilirsiniz.


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.
    (Duzenleme: Erdemli)