"Cliff Conner'ın Halkın Bilim Tarihi, bilim tarihine fikir tazeleyen, keyifli, yeni bir bakış sunuyor. Boyle bir eserle daha once hic karşılaşmadım; bu kitap tarihe seckinci onyargılardan arınmış bir bakış acısıyla yaklaşıyor ve yaratıcı bir uslupla sıradan insanların, calışan insanların bilimin gelişiminde oynadığı rolu anlatıyor. Yeni tarihsel verileri, bizleri şaşırtarak, gelenekselliğin saraylarında bir heyecan dalgası yaratarak sunuyor." Howard Zinn Kepimiz Okul Kitaplarından oğrendiğimiz bilim tarihine aşinayız: Galileo'nun dunyanın evrenin merkezi olmadığını kanıtlamak icin teleskopu nasıl kullandığını. Nevvton'un ağactan duşen elma sayesinde yer cekiminini nasıl keşfettiğini, Einstein'ın basit bir denklemle zaman ve uzamın gizemlerini nasıl cozduğunu biliyoruz. Bu geleneksel cesaret oykusu, Buyuk Fikirleri olan birkac Buyuk Adamı tum insanlığın karşısında one cıkarır ve bilimi tamamıyla bunlara borclu olduğumuzu salıklar. Oysa Bilim her zaman kolektif bir cabanın urunu olmuştur. Halkın Bilim Tarihinde ise dikkatler, sonunda, avcı-top-layıcılara, koylu ciftcilere, denizcilere, madencilere, demircilere, halk şifacılarına ve gunluk yaşam mucadelesinde var olma cabası icerisinde surekli doğa ile yuzleşen sıradan insanlara yonelmiştir. Tıp bilimi, okuryazar olmayan antik cağ insanının bitkilerin iyileştirici ozelliklerini keşfetmesiyle başlamıştır. Kimya ve metalurji antik cağlarda yaşamış madencilerin, demircilerin ve comlekcilerin calışmalarıyla ortaya cıkmış; jeoloji ve arkeoloji de yine madenlerde doğmuştur. Matematik varoluşunu ve, buyuk olcude, gelişimini binlerce yıl boyunca arazi etutculerine, tuccarlara, muhasebecilere ve tamircilere borclu olmuştur. Bilimsel Devrime damgasını vuran ampirik (deneysel) yontem de, bu yontemin faydalandığı cok sayıdaki bilimsel veriler de Avrupalı zanaatkarların atolyelerinden doğmuştur.
(Tanıtım Bulteninden)