• 18-07-2022, 22:36:46
    #1


    Oğretmenlik mesleğinde bir hayli yol aldık. Şuna kanaat getirdim ki okumak, oğrenmek ve bunları nakletmek gercekten guzel şey. Ancak insanoğlu her zaman ciddî konularla uğraşamaz. Bazan bir hikÂye, bir fıkra ve bir anektod insan hafızasında uzun yıllar yer eder. Hele bunu Tarih derslerinde uygulayan bir oğretmen, emin olun başarılı olacaktır. Tarih oğretmeni olduğumdan beri sınıflarda ?Tarihî Fıkralar? anlatmayı adet edinmi- şimdir. Bunun faydasını da gormemiş değilimdir. Nihayet yayın hayatımın onuncu yılında pek cok ?Tarihî Fıkraları? derleyip toparlayabildim. Neticede gorduğunuz bu kitapcık meydana geldi. Hemen şunu ilÂve edelim ki, bu konuda ilk cığır acan ben değilimdir. Tarih Fıkraları adını taşıyan bu kitapcığımız, piyasada mevcut bulunanlardan farklıdır. Tarihe meraklı her entellektu? el kişinin kitabımızdan zevk alacağı gibi, bilhassa orta dereceli okullarda Tarih dersi okutan oğretmenlere, bir kaynak kitap olacak niteliktedir.
    Fıkralarıma sadece Turkiye Tarihine munhasır değildir. Genel olarak tarihin her bolumunden az da olsa, bir şeyler aktarabildik. Bunu yaparken hem ifadeye ve hem de kronolojik sıraya da azami dikkat ettik. Hic bir İlmî iddiada bulunmuş değiliz. Hata ve noksanlarımızla birlikte başarılı olabilirsek, kendimizi bahtiyar sayarız.(Onsoz)

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.