Cizgiroman benim icin bir tutku olageldi. Daha okuma oğrenmeden, 5-6 yaş arasındayken, gazetelerdeki seri cizgiromanların yazılarını okuyamazken, noktalama imlerini sayardım. Bu tutku, hem baştan beri farklı kanallarda yurudu, hem de zaman icinde yeni kanallar kazandı. Cizgiroman bir altkultur olarak, bir populer-banal kultur olarak en yaygın tuketilen kultur / sanat urunlerinden birini oluşturuyor. Bunun nedeni, klasi soylemdeki fantazyadan cok, gercek duşgucu / hayal gucu. Bence, hayal kurmak bir gereksinim. Standart biyorgafilerimiz nedeniyle olduğu denli, değişik bakış acılarını yaratmanın, bir oyun oynama yolu olarak en uygunlarından biri de. Cizgiroman bunu sağlıyor. Bir cizgiroman kitabı yazmak hep aklımda vardı. Ancak, bir kitabı dolduracak denli cizgiroman metni yazmak benim icin zordu, cunku o kadar cizgiroman icinde hakkında yazılacak olanları cok azdı. Sonra 2000?lerde tarihsel bir bukum noktası oluştu. Onun gostergeleri de cizgiromanın icinde de gozlenir oldu. Boylelikle, o da ancak yarım kitap olarak metinler tamamlanabildi. Obur yarım cizgifilmlerle ilgili oldu. Cizgiromandan yapılan filmler ve karikatur hakkındaki metinlerimi buraya koyup koymamayı cok duşundum, sonnuda koymamaya karar verdim. Her iki secenek icin de acıklamam yok: Ortada bir secim oldu cunku. Turkce?de ?Seruven? dergisi dışında, cizgiroman eleştirisi metinleri gozukmedi. ?Manga? ozel sayıları veya cizgiroman ozel sayıları, dergilerde daha cok teknik acıklama / derleme bilgi ile yer buldular. Bugun Wikipedia?da bile daha cok cizgiroman eleştirisi var. Olmeden once, ancak bir bu kadar daha metin yazabilirim gibime geliyor. Hala yazılmamış cok konu var. Bunların da birazını listeledim, dahasını da listelerim. O listeler benim konuya bakış kavramsal cercevemi imler. % 90?dan aşağı sıkılık duzeyinde cok za metin yazarım ama bunlar oyle lodu. Yani, toplamda az oldukları icin, % 50 gibi bir sıkılıkları var konuyu kavramak icin.
Dilerim, gelecekte daha iyisini yapan da cıkar.