Cin, kuşkusuz en eski sanatsal geleneğe sahip ulkedir. Bu gelenek İsa'dan once uc bin yıl oncesinden başlayarak gunumuze dek suren bir donemi kapsar. Cin'in cekirdeği Sarı Nehir yoresidir. İsimlerini ilk bulundukları yerlerden almış olan (Yang-Shao, Lung Shan) gri, kırmızı, siyah renklerde pişmiş topraktan yapılmış geometrik desenli comlekler bu bolgeden cıkmıştır. Cin sanatı, bundan sonraki cağlarda ulkeyi yoneten sulalelerin paralelinde gelişmiştir. Bu sulalelerin ilki olan Şang'lar (İ.O. 1650 - 1027) bronzun eritilmesi sanatına tanık olmuşlardır. Kotu ruhları uzaklaştırması beklenen canavarların resimleriyle suslenmiş vazolar bu sanatın yapıtları olup, ozellikle ataların ruhlarına armağan olarak Gok ve Yer tanrıları icin yapılan dinsel torenlerde ve doğafi'ın diğer buyusel gucleri icin kullanılırlardı. Ağzı yarımay şeklinde kamalar, ortası delik daire levhalar, dinsel anlamda silindirler de yeşim taşından bu amacla yapılmış ilk nesnelerdir. Zaman gectikce buyuye karşı olan bu ilgi kaybolur ve ilk onceleri doyasıya yaşam ve anlam dolu olun figurler teknik uygulamaya gececek kadar stilize olur ve soysuzlaşırlar. (Cou Sulalesi - 1027 - 256) İnsan figuru giderek daha cok ceşitli sanat formlarında gorulmeye başlar. (Han sulalesi - 206-220) Ama tabi ki bunlar halktan değil, mevki sahibi ileri gelen kimselerin, hukumdarların maiyetindeki hanımların wen-jen'lerin (edip sınıfı), keşişlerin figurleridir. Cin sanatı gercekte, aristokratlar icin aristokrat bir sanattır.
Franca Bedin - Cin Sanatını Tanıyalım
E-Kitap İndir1 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- E-Kitap Forumları
- E-Kitap İndir
- Franca Bedin - Cin Sanatını Tanıyalım