• 18-07-2022, 19:58:44
    #1

    Ozgur Aktok ve Metin Bal (ed.), Heidegger, cev. O. Aktok, M. Bal, C. Balanuye, Y. Cına, A. Demir, M. Elgin, K. Gulenc, E. Gunok, D. B. Kılınc, C. Pala Mull, H. Under, E. Yıldız, Doğu Batı Yayınları, Mart 2010, 423 s.



    [Arka kapaktan]
    Duşunceyi mesken tutmuş bir filozofun patikalarından derlenmiş bu onemli metinler, Heidegger'in bizleri cağırışına uygun duşecek şekilde, bu sefer ilk defa Turkcede yankı bulmaktadır.

    Bir isimden fazlası yoktu aslında ortada; ama bu isim Almanya'yı baştan başa adeta gizemli bir kral hakkındaki soylenti gibi dolaşmaktaydı… Bu yuzyılın tinsel cehresini belirlemeye yardım eden, var olduğundan haklı nedenlerle kuşku duyacağımız şey bir “Heidegger felsefesi” değil, “Heidegger'in duşunuşu”dur… Heidegger'in duşuncesi yoluyla esen ruzgÂr tıpkı binlerce yıl oncesinden Platon'un eserlerinden bize doğru savrulan ruzgÂr gibi bu yuzyıla ait değildir. Cok eski cağlardan gelmektedir ve geride bıraktığı, kendi tamamına ermiş bir şeydir. Tum kendini tamamlamış şeyler gibi, o da o eski cağlara geri doner.
    Hannah Arendt

    Varlık ve Zaman epistemik ve soyut aklı on plana cıkartarak insanları “akılcı hayvanlar” olarak ortaya koymaz. İnsanları “dunyada-varlık”, yani dunyanın zengin dokusuyla iş goren varlıklar olarak ele alır. Bu dunya oncelikli olarak el-verir, kullanıma hazır nitelikleriyle insanların karşısına cıkar. Bu meşguliyet, insanın dunyaya olan bağının temelinden desteklendiği bir “kaygılanım” ya da “kaygılı olma” bicimi tarafından yonlendirilir.
    Fred R. Dallymayr

    Heidegger sanatın ozunun şiirleştirme sureci olduğunu ileri surer. Onun anlatmak istediği şey, sanatın doğasının halihazırda bicimlendirilmiş bir şeyi donuşturmeye ya da zaten varlıkta bulunan bir şeyi kopyalamaya dayanmadığıdır. Sanat yapıtında bulunan doğruluk olayının ozu, onun acık bir yere acıklığını vermesidir… Şair, miras aldığı ve kullandığı dile oylesine bağlıdır ki, onun şiirsel sanat yapıtının dili, sadece aynı dili kullananlara ulaşabilir.
    Hans-Georg Gadamer

    Yoksul bir cağda şairler “ucup gitmiş tanrıların izlerinin şarkısını” duyarlar ve “yakın olumlulerin, donum noktasına giden ... yol”un izini surerler. Elbette, Heidegger'in gec duşuncesinde gosterdiği gibi tum bunlar unutulmuş varlık sorunuyla ilgilidir.
    Annemarie Gethmann-Siefert

    İCİNDEKİLER
    Sunuş / Ozgur Aktok
    Giriş: Heidegger Bağlamında Turkceye Cevirmek-Turkceyle Duşunmek / Onay Sozer
    Varlık ve Gorunuş / Martin Heidegger
    Kant'ın Varlık Tezi / Martin Heidegger
    Sanat ve Uzam / Martin Heidegger
    Metafizik ve Sanat Yapıtının Kaynağı / Martin Heidegger
    Martin Heidegger'in Sekseninci Doğum Gunu Vesilesiyle / Hannah Arendt
    Sanat Yapıtının Doğruluğu / Hans Georg Gadamer
    Metafor ve Metafizik Uzerine Heidegger / Joseph J. Kockelmanns
    Heidegger'de Şiir ve Dil / Walter Biemel
    Heidegger'e gore Fenomenolojinin Temel İlkesi / Klaus Held
    Heidegger ve Holderlin: Yoksul Bir Cağda Şairlere Muhtaciyet / Annemarie Gethmann-Siefert
    Heidegger ve Alman İdealizmi / Jean-Marie Vaysse
    Heidegger ile Marx'ın İlişkisi / Michael Eldred
    Otantik Yorumdan Otantik İfşaya Doğru: Kant ile Heidegger Arasındaki Mesafeyi Aşmak / Rudolf A. Makkreel
    Heidegger ve Bilimin Yeni İmgeleri / Theodore Kisiel
    Heidegger ve Doğa Bilimleri / Catherine Chevalley
    Teknoloji ve Guc İstenci Sorusu / Parvis Emad
    Eyleme ve Var Olmaya Bırakma: Kaynaksal Praksis Uzerine Heidegger / Fred R. Dallmayr


    Alıntıdır • PDF-cs • 12.4 MB

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.