• 18-07-2022, 19:57:14
    #1

    Karl Jaspers, Felsefi İnanc, cev. Akın Kanat, İzmir: İlya Yayınevi, 2001, 240 s.



    "İnanc, bilgiden farklıdır. Giordano Bruno inanıyordu ve Galile biliyordu. Dış gorunuş itibariyle, her ikisi de aynı konumdaydı. Bir Engizisyon Mahkemesi, idam tehdidiyle, goruşlerinden vazgecmelerini istiyordu. Bruno, bazı ilkelerinden vazgecmeye hazırdı. Ama bunlar, onun icin onem taşıyan ilkeler değildi. O, şehit oldu. Galile ise, dunyanın guneş etrafında donduğune dair iddiasını geri aldı. Daha sonra soylemiş olduğu sozlerle ilgili anekdot, bilahare nakledilmiştir: "Her şeye rağmen, donuyor işte!" İşte fark buradadır. Biri, kendisinden vazgecildiğinde, zarar goren gercekliktir, diğeri ise, vazgecmenin etkilemediği gercekliktir. Her iki adam da, temsil ettikleri gerceklik doğrultusunda, uygun davranmışlardır. Hayatımı idame ettiren gerceklik, onunla ozdeşleşmemle var olabilir yalnızca. Bu gerceklik, gorunum olarak tarihseldir, ama nesnel ifadesi bakımından, genel gecer değildir. Koşulsuzdur. Doğruluğunu kanıtlayabildiğim gerceklik, ben olmadan da var olabilir. O, genel gecerdir, tarihsel değildir, zamana bağımlı değildir, fakat koşulsuz da değildir. Sonluyla ilgili olan idrakin, yontem ve koşullarına bağlıdır daha ziyade. Kanıtlanabilir gerceklik uğrunda olmek, yanlıştır. Ancak, nesnelerin sebeplerini kavradığını iddia eden duşunur, gerceğe zarar vermeden, ilkelerinden vazgecemiyorsa eğer, sırrı burada başlıyor demektir. Hicbir genel zihniyet, şehit olmasını talep edemez. Fakat bir kişinin, hayalci bir heyecandan, bir anlık itirazdan dolayı değil de, Bruno gibi, uzun ve zorlu bir ic mucadeleden sonra, şehit olması, gercek bir inancın işaretidir. Bu, gerceğin oyle bir kesinliğidir ki, fani nesnelere dair, bilimsel idrakin kanıtlandığı gibi kanıtlanması, mumkun değildir.
    Ancak Bruno'nun durumu sıra dışıdır. Zira felsefe, inanc karakterine burunen ilkelerde değil, hayatı butun olarak kapsayan, duşunsel bağlamlar şeklinde yoğunlaşır aslında. Sokrat, Boethius, Bruno gibi adamlar, felsefe tarihinin azizleri konumunda olsalar da, en onemli filozoflar oldukları anlamını cıkartamayız bu durumdan. Ancak bu adamlar, felsefi inanclarını muhafaza eden, bu uğurda şehit olan, saygıdeğer kişiler olarak gorulmektedir." Karl Jaspers (s. 9-11)

    Alıntıdır • PDF-cs • 9.85 MB

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.


    *