• 18-07-2022, 19:15:34
    #1


    Tum insanlarda ortak olanı, hicbir zaman eksik olmayan fenomenleri insanın varlık koşullarından hareket ederek ortaya cıkarmak insan felsefesinin, felsefi antropolojinin gorevidir, "insan nedir?" temel sorusu etrafında insani hayatı oluş halinde, biyopsişik butun icinde ele alarak ve varlık dunyasının tum katmanlarının insan denilen varlık alanında taşındığını bilerek onu kendine ozgu fenomenler temelinde araştırmak T. Menguşoğlu'nun başlıca uğraşısı olmuştur.

    Menguşoğlu insanın varlık koşulları olarak belirlediği fenomenleri şu şekilde sıralar: Bilen, değerleri duyan, tavır takınan, onceden goren, onceden belirleyen, isteyen, ozgur, tarihsel, ideleştiren, kendisini bir şeye veren, calışan, eğiten ve eğitilen, devlet kuran, inanan, sanatın yaratıcısı, konuşan, biyopsişik bir varlık olarak insan. Bu şekilde sadece insanın varlık alanlarından, oğelerinden yola cıkan insan felsefesi onun kozmostaki yerini gene ona ozgu fenomenler dÂhilinde araştırır ki ontolojik temellere dayanan antropolojinin başlangıcları Kant'a dek uzanır.

    İnsan felsefesini sadece soyut bir bilgi teorisi icin değil, hayata yansıyan, hayatla ilişiği olan, gucu ve etkinliği artıran bir bilgi, bir hayat aktivitesi olarak değerlendiren Menguşoğlu icin bu felsefe aynı za-manda ontogenetiktir. Yani dunyamız ve insan kozmik bir varlığın parcasıdır ve bu kozmik varlığın butununun etkilerinin dışında değildir. O bu duşuncelerini ağırlıklı olarak Darwin, Uexkull, Gehlen, Kant, Nietzsche, Dilthey, Hartmann ve Scheler'in goruşleri ve tartışmaları etrafında geliştirir.
    (Tanıtım Bulteninden)


    Yayınevi:
    Doğu Batı
    Basım Yılı: 2015


    Aranabilir PDF + 16 MB

    Mediafire

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.