• 18-07-2022, 18:42:15
    #1



    “İstanbullu olmak bir kere Yunanlılar arasında ve Rumlar arasında bir ayrıcalık olarak kabul edilir. Cunku Şehr-i Âli bu, cok eski gelenekleri olan bir cemaatten geliyorsunuz. Bu cemaatin ne de olsa hem yakın tarihte hem eski ortacağlarda yaratmış olduğu butun o eserlerle kendinizi bir şekilde bağlı hissediyorsunuz, cunku o kiliselerden gecmiş oluyorsunuz, o mekÂnlardan gecmiş oluyorsunuz, yaşamış oluyorsunuz, anılarınız var. (...) İstanbul guzel bir yer. İstanbul, tarihin felsefenin şunun bunun otesinde kendisi guzel bir şehir. Bugun de (...) bircok şey değişmiş olmasına rağmen guzel olmaya devam eden bir cazibe merkezi. Dolayısıyla bu, gururlanılacak bir şey…”


    Goctukleri veya ziyarete gittikleri Yunanistan’da rahat edemiyor, Yunanlar tarafından yadırganıyorlar. Burada, İstanbul’da da Rumca konuştuklarında buyukleri tarafından “Susun, susun, duyacaklar” diye uyarılıyor, goze batmamaya calışıyorlar. Kuşaklardır yaşadıkları şehirde “yabancı” diye yadırganmanın hazinliği… “Ne oralı ne buralı” olmanın huznu…


    Elinizdeki kitap, oncelikle ve esasen İstanbullu olan Rumların algı ve duygu dunyasına bir pencere acıyor. İstanbul’un, İstanbullu olmanın Rum-Ortodoks kimliğinin inşasındaki yerini, bu kimliğin mekÂnda, mitlerde, rituellerde ve bellekteki yeniden uretimini anlatıyor, anlattırıyor. Tabii, başta 6/7 Eylul vahşeti, surgunlerle, milliyetciliğin tacizleriyle, bu kimliğin aşınmasının da hikÂyesi bu. İstanbul’un ve İstanbullu kimliğinin değişiminin de izlerini surebileceğimiz bir hikÂye. Nurdan Turker, kimliğin ve hikÂyenin nostalji kapanına kısılmasına da razı olmadan, canlı ve analitik bir bakışın orneğini veriyor.

    ISBN: 9789750518232
    Sayfa: 373 sayfa
    Basım Tarihi: 2015
    Yayınevi: İletişim

    Aranabilir PDF + 10 MB

    Mediafire

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.