Cinsiyetci aklın en buyuk marifeti, cinsiyetciliğini gizleyebilmesindedir. Bir de koşulların gucune sığınabilmesinde. Kadınlar yoktu “masum” cumlesine uzun yıllar biz kadınlar bu nedenle ikna olmuş, kanmıştık. Oysa bu ideolojik yalan, erkeklerle kadınlar arasında verilen kurtuluş mucadelesinde egemen tarafı temsil eden erkeklerin, egemenlikleri altında ezip somurdukleri kadınları mucadele alanında, onları daha alana inmeden ideolojik olarak teslim almaktan başka bir şey değildi.
Tarihsel acıdan var olamamak, ancak yaşamamış olmakla mumkun. Aynı kaderi yaşayan toplumsal bir grubun mutlaka geriye bıraktıkları olacaktır. Kadınlar da yaşadılar. Ustelik toplumsal bir grup olarak yaşadılar. Mademki kadınlar var ve yaşadılar, bir de tarihleri olmalıydı. Oysa gorunurde yoktu. Evet, ama goruneni kim, nasıl gorup, gosteriyordu? Neyin goruneceğine ya da gorunmeyeceğine kimler karar veriyordu? Kadınların tarihini kimin, hangi iktidarı, ne icin gizliyordu?
İnsan aklı bir kere yola koyuldu mu, onu durdurmak mumkun olmuyor.
Basım Yılı: 2011
Yayınevi: Kumbara Sanat Atolyesi ve Toplumsal Dayanışma Derneği Yayınları
Sayfa Sayısı:347
Aranabilir PDF + 19 MB
Mediafire