Kainat, ilahi aşkın bir urunudur. Tanrı aşka geldi ve kainatı var etti, her şey aynı ozu taşır. insan da mevcut tum varlıkların bir parcasıdır. Bu yuzden kendini evrende var olan hicbir varlıktan ustun goremez. O ancak evrende var olan butun varlıklar arasında tek ve birincidir; bu ozelliğiyle de kainatın tek sorumlusudur. Her şey insanın sorumluluğu altındadır ve insan, evrendeki tum varlıklara karşı sorumludur. insan bu sorumluluğunu akıldan almıştır; akıl, insanlara bir ustunluk değil, her varlığa karşı sorumlu kılmaktadır. İnsan, sadece varolan varlıklara karşı değil, butun insanlara karşıda sorumlu, onlarla eşit ve eş değerdedir. Doğada herkese yetecek kadar nimet vardır; yeter ki insanlar acgozluluk yapmadan kendi aralarında hakca ve eşitce boluşturebilsinler; eşitsizlik şiddet kullanılarak gercekleştirilmiştir. Tanrı'ya ulaşmanın yolla; karanlığı yenip, aydınlığa ulaşmaktır. Aydınlığın yolu da ilimden gecer. llimle insan, Tanrı'nın aşkla var ettiği kainatın serrını cozebilir. Kızılbaşların ve Alevilerin eğitime ve muspet bilimlere verdikleri onemin nedeni budur. Bu yuzden, Alevi/Kızılbaşlarda Tanrı uluhiyetten cok, insan aklının yaratması olan bilimdir. İnsan akıl ve sezgiyle Tanrı'yı kavrayabilir, bilimsel calışmalarıyla da O'na ulaşabilir. Eğitim ve bilimin onemi burada kaynaklanmaktadır. Ancak eğitimli insan, varlığının farkına varabilir; varlığının farkına varmak, kotuluklerden sakınan, nefsini kontrol etmesini bilen, dolayısıyla kamil insan olmaya gayret eden insandır. insan ozu itibarıyla Tanrı'ya bağlıysa, Tanrı da varlığı itibarıyla insana bağlıdır. insan; Tanrı'yı da uygar insanı da kendi emeğiyle yaratmıştı.
Yayınevi: Peri
Sayfa Sayısı: 532
Basım Yılı: 2016
ISBN: 9786059649056
Aranabilir PDF + 8.55
Mediafire