“Biz de insanız yavrum ya! (...) 72 bucuk millet varsa şu Turkiye’de, biz hicbirini ayırmayız daha Turkcesi. (...) Bizde ayrım yoktur cocuğum. Ama onlar ayırdı. (...) Bir Roman nasıl yaşar? Sizin nasıl bir yaşantınız varsa biz de aynısıyız. Sen mesela okula gidiyorsan, biz de aynıyız. Askere gidiyorsan, biz de aynısıyız. Hep biriz yani. (...) Kac kişiysek burada kanımız bir, canımız bir bizim. İşte bunu bilen yok.” Kimliklerine veya insani bir ozelliklerine karşı nefret duyulan, bu nefretle seferber olan grupların ayrımcılığına hatta saldırısına maruz kalan insanların hikÂyeleri, azapları, bu nefretle baş etme mucadeleleri... Esra Acıkgoz ve Hakan Alp’in calışması, bunun tipik ve acı orneklerini anlatıyor.
Askerde oldurulen Ermeni genc Sevag Balıkcı... “Sacı uzun, lens takıyor” diye saldırıya uğrayıp oldurulen Aykut Alıcı... Cezaevlerindeki “teroristlerin” haklarını savunuyor diye linc saldırısına uğrayan avukat Behic Aşcı... Bir protestoda panzere cıktığı icin başbakanın “Kadın mıdır, kız mıdır” sozlu tacizine ve sonrasında polis şiddetine maruz kalan Dilşat Aktaş... Kuzeni askerde oldurulduğu gun, sırf Kurt olduğu icin “terorist” denilerek linc girişimine maruz kalan inşaat işcisi Fevzi Celik... “Roman” olduğu icin linc guruhlarına hedef olan Koca ailesi... Hıristiyanlığı sectiği icin olum tehditleri alan İhsan Ozbek... Cinsel kimliğinden dolayı ağabeyi tarafından işkenceye uğrayan, oldurulmek istenen Oyku... Maraş katliamını yaşayan Sevim Polat... Bedensel engelinden oturu ayrımcılığa uğrayan Şafak Pavey... Yasemin İnceoğlu ve Melek Goregenli’nin nefret sucu kavramı uzerine aydınlatıcı makaleleriyle...
Yayınevi: İletişim
Basım Yılı:2014
Sayfa Sayısı:232
ISBN:9789750516788
Aranabilir PDF + 6.41 MB
Mediafire