Husamettin Cetinkaya - Umutlarımızın Celladı Kimliklerimiz
Bilim ve Sanat, 1995, 334, , Felsefe
" Bize kalan sessizliğin başkaldınsıdır. Bir başka deyişle arayışı yaşamak. Bu surece ince ince bir huznun eşlik etse de arayışı var kılmak. Huznun eşliği arayış surecinin doğası gereğidir belki de. Cunku arayış buyuk olcude raslansaldır. Ote yandan ozgur yaşam istenci, bireysel varoluş etiği, kişisel eylem egemenliği bir zorunluluk. Yani yaşama zorunluluğumuzun arayışımızın kendiliğindenliğine ve raslansallığına başkaldırısıdır .huzun. Ustelik kadim donemden, tarihten elenerek gelmiş bir huzun de değil bu, cok daha yakınlardan yankılanan, 1970'li yılların kendine ozgu, dili de dilsizliği de şiddet yuklu olan bir dildir sozkonusu olan. Bu ozgun duyarlığı yitirmemek belki de onemli cıkış yollarından biridir. Modern hapishanede herşeye rağmen yaşayabilmenin, varolabilmenin (ki bu direnmek demektir) olanağı. Ontolojik bir mevki. Tum bilgisel gurultumuze karşın* bir varlık mevkisi. Bir bireysel davranış etiği..”