• 18-07-2022, 17:30:11
    #1



    Her zaman farkında olmasak da, duşuncelerimizin, kanaatlerimizin, hatta değerlerimizin hemen hemen tamamı, duşunce tarihini oluşturan buyuk dunya goruşleri icerisinde bir yerlere oturur. Felsefe olmadan yaşadığımız dunyayla ilgili anlayışımızın eksik kalmasının nedeni budur.

    Duşunce geleneğinin buyuk yapıtlarını tanımak, kendine ve başkalarına yonelik zek ve anlayış kazandırmanın otesinde, daha iyi ve ozgur yaşamaya da yardımcı olur. Belki bunlardan da onemlisi, felsefede, hayatı felc eden korkuları yenmeyi sağlayacak bir şeyler vardır. Yaşamayı oğrenmek, olumun ceşitli yuzlerinden gercekten korkmamayı oğrenmek veya gunluk hayatın sıradanlığının, sıkıntının, akıp giden zamanın otesine gecmek…

    Felsefe, insanın bu sorulara aradığı cevapların hikÂyesidir. Ama felsefe kitaplarının urkutucu bir yanı da vardır. Cunku onları herkesin kolayca anlayamayacağı gibi, pek de haksız sayılamayacak genel bir kanı yerleşmiştir.

    Luc Ferry, antik Yunan'dan başlayarak Batı felsefesinin gunumuze dek uzanan ana uğraklarını ele aldığı bu eserinde, felsefenin ne olduğunu anlamak isteyen ama daha ileri gitmeyi duşunmeyen yetişkinlere; derinlemesine felsefe calışmak isteyen, fakat zor yazarları tek başına okuyabilmelerini sağlayacak temel bilgilere henuz sahip olmayan genclere seslenmeyi seciyor. Konuya en hazırlıksız olan okuyucunun bile, Batı duşuncesi tarihine damgasını vurmuş en onemli felsefe akımlarının manasını kolaylıkla anlamasını sağlayacak bir dil ve yontem kullanıyor.

    Ceviri: Devrim Cetinkasap
    Basım Yılı: 2009
    Yayınevi: İş Bankası Kultur Yayınları

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.