Christopher Falzon, Foucault ve Sosyal Diyalog: Parcalanmanın Otesi, cev. Husamettin Arslan, Paradigma Yayınları, Felsefe Dizisi 19, Ekim 2001, 168 s.
?? humanist metafizikten koptuktan sonra tarihsel diyaloga ve somut insani varoluşa donerek, metafizik ozne fikri uzerinde duran ozgurluk anlayışını terk ediyoruz. Bunun temelde gayri insani ve gercekleştirilemez bir ozgurluk anlayışını terk etmek anlamına geldiği de vurguya değer bir husustur. Humanist ozgurluk anlayışı, onu gercekleştirecek bir super insanın gucunu gerektirir ve bu ozgurluk gercek, somut insani varlıkların guc menzilinin otesindedir. Egzistensiyalist ozgurluk, kendi kendimizi butun dunyevi etkilerden kurtarmamızı ve kendi kendimizi mukemmel hale getirmemizi gerektiren imkÂnsız bir taleptir. Butun bir tarihi kontrol altına alma olarak Marksist ozgurluk ideali de aynı olcude abartılıdır. İnsanlar tarihin dışına cıkabilecek veya tarihe egemen olabilecek tanrılar değildir. Ve Aydınlanmacı tarihe egemen olmaya gore anlaşılan ozgurluk, aynı zamanda, egemenlik formlarının tesisinde, bu egemenlik formlarının insani ozgurleşme adına meşrulaştırılmasına imkÂn hazırlamak suretiyle, dikkate değer bir rol oynayabilir. Tanrı-vari tranzendental ozneyi terk etmek ve tarihe donmek, ozgurluk gibi nosyonları, metafizik ozgurluk anlayışlarına gore meşrulaştırılanlar dahil somut insani mevcut duzeni donuşturme mucadeleleri olarak sonlu/sınırlı insani varlıklara gore yeniden kavramlaştırmayı mumkun hale getirir. Bu durumda ozgurluk, tarihsel diyalogun motive edici gucu olan direniştir.? (s. 19-20)
PDF_cs | 4.57 MB | Alıntı