Burada bir araya getirilen uc konferansın her biri bir komando harekatıdır. Lacan rastlantıya bağlı dinleyicilerin onune paraşutle atlar. Kim olduğunu ve ne yaptığını onlara anlatmak icin bir saati vardır. Onları şu tezatlara duyarlı kılar:
a) Bilincdışı kabul gormuştur, artık kimseyi şaşırtmaz, ama bu sadece bir propaganda etkisiyle boyledir: psikanalize alışılmıştır, ama onu zaten bilinene geri goturen "yutturmacalar" kullanan bir tedavi tarzına alışır gibi.
b) Bununla birlikte, psikanaliz eşi benzeri olmayan bir deneyime buyur eder. Freudcu bilincdışı oncesi olmayan bir yeniliktir. Bu şekilde acıklığa kavuşturulan olgular ortak duyunun apacıklıklarıyla da felsefenin varsayımlarıyla da bir tutulamaz. Ciddiye alındıklarında, bu olgular her şeyi yepyeni bir tazelikle duşunmeyi gerektirir. Lacan'ın kendisi bu işe canla başla girişir, cunku o oylece bulunmuştur (anekdotlar).
Onun yontemi herkesin bildiği şeyden yola cıkmaktır. Sonra, farkına varılmadan, ustaca, oyun oynarcasına, şaşırtıcı kavramları art arda patlatır: Kendi kendini duşunmeyen duşunce; dil olan bir bilincdışı; "beyin ustunde bir orumcek misali" bir dil; "hakikatte delik acan" bir cinsellik; bu hakikatin başladığı bir Başka; ondan doğan ve ancak bir kayıp pahasına kendisinden kurtulunan bir arzu; ve tum bu paradoksların, "psişizm" denen şeyden ayrı bir mantığa karşılık geldiği fikri.
Jacques-Alain Miller
Turu : Psikoloji
Sayfa Sayısı : 142
Yayınevi: Monokl
Baskı Yılı : 2012