• 18-07-2022, 03:42:56
    #1


    Kole efendisinin, parya Brahman'ın, koylu toprak sahibinin, işci patronunun karşısına cıplak yuzuyle cıkmaz coğunlukla. Ezen de ezdiğiyle yuzleşmez doğrudan. Kişisel iktidar ilişkilerinde, aslında hicbir iktidar ilişkisinde “yuz” yoktur. Ancak karşı tarafın sizi izlemediğinden emin olduğunuz anlarda cıkardığınız maskeler vardır. Herkes rol yapar ve herkes herkesin rol yapmakta olduğunu bilir. HÂkim olan, gucluluk ve Âlicenaplık; tÂbi olan, rıza gosterme ve itaatkÂrlık rolu oynar.

    J. C. Scott, Tahakkum ve Direniş Sanatları'na, “Akıllı koylu, buyuk efendinin karşısında yerlere kadar eğilir; ama sessizce osurur,” diyen bir Etiyopya atasozuyle başlıyor. Scott, hÂkim olanlarla tÂbi olanların oynadıkları kamusal roller ile “sahne arkasında” takındıkları alaycı ve intikamcı eda (kendi terimleriyle “kamusal senaryo” ile “gizli senaryo”) arasındaki etkileşimi araştırıyor. TÂbi grupların direnişlerini, kılık değiştirmiş bicimlerde, kamusal senaryoya sokmak icin kullandıkları stratejileri inceliyor. Bu grupların gorunuşteki sessizliklerini, icinde yaşadıkları tahakkum sistemini “doğal” karşılayıp onaylıyormuş gibi gorunmelerini acıklamak icin geliştirilen hegemonya ve “yanlış bilinc”kavramlarını kıyasıya eleştiriyor. Ona gore kamusal alanda oynanan bu oyun, ezilenlerin asıl gerceği kavrayamamalarına yol acan “gercekliğin carpıtılmış bir bicimi” denebilecek bir goruntuden ibaret değildir.Neyin ne olduğunu gayet iyi gorur ezilenler. Kamusal senaryodaki rol boluşumu aslında ortuk bir savaş cephesidir. Taraflar ani akınlarla karşı tarafın kararlılığını ve ondan neler elde edebileceklerini sınar ve belli mevziler kazanırlar hep. Dedikodu, soylenti, hırsızlık, şakalar, karnavallar, halk masalları ve şarkılar bu sınamanın aktığı kanallardır. Kimi kuramcıların sandığı gibi, bunlar guclulerin kasten goz yumduğu, basınc azaltıcı “emniyet supapları” falan değildir. Gizli senaryo, pratik direnişin ikamesi değil; zorunlu bir koşuludur. Scott buna “altpolitika” der.

    Butun bu tezleri soyut bir teorik cerceve icinde değil, dunya tarihinin ve coğrafyasının olağanustu genişlikte bir bolumunden ve Gombrowicz, Sofokles, Orwell, Zola ve Balzac gibi edebiyatcılardan aldığı orneklerle anlatıyor Scott.Gercek bir “ufuk turu.” Tarih artık sadece kazananların yazdığı bir şey değil.

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.