okan yalabık roportaj okan yalabık roportaj 2011
okan yalabık, roportajı, haberleri burada arkadaşlar.






"Muhteşem Yuzyıl" dizisinin Pargalı İbrahmi'i yani Okan Yalabıkéın Elle Dergisi icin vermiş olduğu roportajı bizde sizlerle paylaşıyoruz Melek'ler.

Konuşmayı, kendini anlatmayı, 'fazla alan kaplamayı' sevmiyor. Okan Yalabık, oynamayı tercih ediyor. Şimdi de 'Muhteşem Yuzyıl'ın unluler kadrosunda Pargalı İbrahim rolunde

Acaba Pargalı İbrahim’le benzerlikleri var mı? Oyuncu, Elle Dergisi’ne bunu ve daha pek cok şeyi anlattı...

‘Pargalı İbrahim’i canlandırmak icin sadece senaryoyu okumak yeterli oldu mu?

Olmadı tabii ki. O donem ve Pargalı hakkında kaynaklar var. Biyografi niteliğinde bir kitap, Ankara’da ulaştığımız tez var. Yeni bir kitap cıkmış. Pargalı İbrahim, araştırması ve canlandırması keyifli bir karakter.

İbrahim ve Hatice Sultan’ın aşkı keyifle değil, imrenerek de izleniyor.

O donemde, bırakalım aşkı, insan ilişkileri bile cok farklıymış. Şimdi ilişkileri ve diğer herşeyi cok cabuk tuketip icini boşaltarak yaşıyoruz. O donemdeki ifadeler, ilişkiler cok daha başka, daha dolu.

Haftanın altı gunu settesiniz. Kalan tek boş gunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Erken kalkıyor, dolu dolu yaşıyorum. Boş gunde daha dolu olabiliyorum.

Kucukken bir oyuncuya, posterlerini odanızın duvarlarına asacak kadar hayranlık duydunuz mu?

Tabii. Ferhan Şensoy. Nedeni; Ortaokula başladığım yıl ağabeyimin onun ‘Ferhangi Şeyler’ oyununun kasetini eve getirip teypte surekli dinlemesidir. Duyduklarımdan epey etkilenmiştim. Kaset surekli donduğu icin farkında olmadan oyunu ezberlemişim.

Bu, oyuncu olmaya karar vermenizde etken mi?

Tamamıyla. Ezberlediğim bu oyunu boş bir derste, edebiyat oğretmenimden izin isteyerek sınıfa oynamıştım. Herkesin beğenmesi beni cok etkilemişti. “Oyuncu olsam iyi olur” diye duşundum. Hep tiyatrocu olmayı istedim. Universiteyi de bunun icin okudum. Cok şanslıyım; ne olmak istediğim konusunda kafam karışmadı.

“Bugunu anlamak icin tarihe başvurabiliriz”

Diziyle tarihe ve tarih kitaplarına olan ilginin artmasına ne diyorsunuz?

Gayet guzel. Kendimden ornek vereyim: Okulda tarihle ilgilenmezdim. Bu diziyle fark ettim ki şimdiki zamanı ve bizi cevreleyen şeyleri anlamak icin tarihe başvurabiliriz.

Cok izlenen bir projede rol almak, oyuncu uzerinde baskı yaratır mı?

Yooo Boyle hissetmek istemiyorum. Bundan sonra ne olur? İşe devam, değişen bir şey olmaz.

Bu yoğunlukta nelere zaman bulamıyorsunuz?

Muzik yapmaya.

Biri size “Bunu yapamazsın” dediğinde moraliniz bozulur mu? Yoksa daha cok mu motive olursunuz?

Ben bir şeyden emin değilsem, bir başkası bunu yapabileceğimi soylese bile onemsemem. Kendi muhasebem yeterlidir.

Eğlenmek icin ne yaparsınız?

Evde olmak keyiflidir. Muzik dinlemek, film izlemek...

'Boş zamanım yok’

Boş zamanlar...

Boş zamanım yok. İnsanların ‘boş zaman’ diye nitelediği vakitlerde hep mesleğimle ilgili bir şeylerle meşgul oluyorum. Boş zamanımda film izlemiyorum, film izlemek zaten benim işim. Ve ben de herkes kadar cok fotoğraf cekmeyi seviyorum. “Zamanı gelince cocuklarım baksın” diye duşunduğum şeyleri cekiyorum.

“Zamanı gelince” dediğiniz tam olarak ne zaman?

İlerde, gunun birinde...

Aşka inanıyor musunuz?

İnanıyorum. Bunun cevabı bazen birlikte olduğunuz kişiyle de ilgili. Bazen bu yuzden “Aşk diye bir şey yokmuş” diyebilirsiniz.

‘Halit Ağabey’e saygı duyuyorum’

Pargalı İbrahim’in Sultan Suleyman’la arası cok iyi. Gercek hayatta Halit Ergenc ile aranız nasıl?

Cok iyi. Onunla aynı dizide oynadığım icin cok şanslıyım. Halit Ağabey’in işi yapış şekline, disiplinine cok saygı duyuyorum. Onceden de tanışıyoruz. Cok sevdiğim ve saygı duyduğum bir oyuncu.

Odul almak sizi ne kadar ilgilendiriyor? Siz, odulu evin başkoşesinde sergilemek yerine, bir dolapta tutmayı tercih edermişsiniz, hatta onu unuturmuşsunuz gibi geliyor...

Bu konuda da beni sadece kendi muhasebem ilgilendiriyor. Ben bir şeye inanmadıktan sonra, odul verilse ne fark eder? Haklısınız, o odulu vitrine koymam. Ama unutmam, arada bir tozunu alırız.

(07.05.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)