• 18-07-2022, 01:29:20
    #1
    Stendhal; Kırmızı ve Siyah; Dunya Yazarları Dizisi: 108; Ozgun adı: Le Rouge et le Noir; Turkcesi: Cevdet Perin; 590 sayfa; Altıncı Baskı, 1974.;Remzi Kitabevi, İstanbul


    Fesahat'a.... Muşterek ıstıraplı yolculuğumuzun bir meşakkat hatırası daha... Nişantaşı, 24.03.1945 Cevdet Perin

    Kırmızı ve Siyah, Balzac'ın eserleri gibi, romantizmle cağdaş olduğu halde, ne tamamiyle romantiktir, ne klasik ne de realist. Bugun, bu eseri psikolojik roman turunun en guzel orneklerinden biri olarak gosteriyorlarsa da, bunu da kısmen kabul etmek doğru olur kanaatindeyim. Zira, bu eserde butun turler birleşmektedir, diyebiliriz. Bununla beraber, psikolojik tahlile kacan tarafların cokca olduğu da inkÂr edilemez.

    "Kırmızı" ve "Siyah" kelimeleri romanın ozunu bildirmektedir. Birincisi askerliği ikincisi ise rahipliği kastediyor. Bu yorum artık klasik olmuştur. Gercekten, romanın kahramanı Julien Sorel'in hayatı bu iki meslek arasında bocalamakla gecer. Fakat, Albert Thibaudet gibi buyuk eleştiricilerden biri bu yorumla yetinmiyor ve bu iki rengin kumar masasındaki renkleri kastettiğini, daha doğrusu hayatın bir kumardan farksız olduğunu, Julien'in talihini de bu renklerden kÂh birine, kÂh diğerine koyduğunu soyluyor. Her iki yorum da doğrudur, daha doğrusu birbirini tamamlamaktadır. Ancak biz buna bir ucuncu yorum daha ilÂve edeceğiz.

    Eserin sosyal amacını da unutmamak gerekir. Gercekten; binbir macera arasında yazar, yer yer, toplumu kemiren ezeli yaralara da dokunmaktadır. Onun boyle hoş bir tarzda, can sıkmadan, okuyucu farkında bile olmadan duşuncelerini aşılaması gercek bir sanat ustalığıdır. Bu romanda duşunduren, isyan ettiren, ihtiyatlı olmaya sevkeden vakalar birbirini izliyor, hayat butun sukunu ve fırtınalarıyla canlanıyor, carpıyor. O zamanki Fransa'nın taşrasında cereyan eden, fakat her zaman ve her yerde cereyan edebilecek olan olaylar, entrikalar, dalavereler, dedikodular, velhasıl butun fenalıklar realist bir uslûpla anlatılmıştır. Bu bakımdan Stendhal XIX. yuzyılın ikinci yarısında doğan realizmin de az cok onculu sayılabilir. Şu halde, kırmızı renk durustluğu, namusu, ozgurluğu, samimiyeti, siyah renk ise alcaklığı, namussuzluğu, yobazlığı ve istibdadı temsil eden birer semboldurler diyebiliriz.


    Romanın son satırlarını btirip de kitabı kaparken derin bir hulyaya dalacak olan okuyucu da herhalde bu doğal sonuca varacaktır. Gelecek kuşaklara fazilet yolunu gosterecek olmez eserler bırakan Stendhal gibi yazarlara ne mutlu!.. Nişantaşı, 20/II/1945 Cevdet Perin



    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.