Meydandaki cay bahcelerinden birine oturmak geldi icimden sonra. Cunku Erdek bir kitap olsaydı, bu cay bahceleri ilk cumlesi olurdu onun. Gelindi mi oturulmalıydı. Bir cay, birkac sigarayla, kıyıda kayığında ağ onaran, capari kosteği hazırlayan balıkcıları seyretmek, bir tost isteyip, bacaklarıma sırnaşan kedilere atmak, yakın masalarda konuşulanları dinlemek, birini bekliyormuş gibi ikide bir saate bakmak iyi gelebilirdi. Gelmeliydi en azından.Yine yaz akşamları. Yaralı tekneler, kuflu sesler. Erdek’te cay bahceleri, bıkkın orkestra, tatsız garsonlar. Ezine, Susurluk, Bandırma, burası Ankara, orası Samsun! Yalandan bayılanlar, bilmezden gelinenler, kaybolan dayılar… Uykusunda ağlayan adamlar, pişmanlar, yorgunlar. Para icin mırın kırın, laf dokunduran konuşmalar. Nerede bu Turkan Şoray?

Mahir Unsal Eriş, sokaktan gelen gurultuyu, bangır bangır Yıldız Tilbe dinleyen evleri resmediyor. Bi gevezeleşip bi susanları, “iyi olalım be ne olur” diyenleri, helallik isteyenleri anlatıyor. Olduğu Kadar Guzeldik, gazoza doğru cocuklaşan hikÂyelerle cağlıyor, zamana dokunuyor. Eriş, huzunlu mağlupların iyimser yazarı olmaya devam ediyor.


Baskı Yılı : 2014

Sayfa Sayısı : 126


Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.