• 18-07-2022, 00:24:33
    #1



    Daha once Veda Yemeği, Cuma ve Calı Horozu adlı kitaplarını yayımladığımız, Goncout odullu Michel Tournier'nin son romanı Altın Damla'yı sunuyoruz bu kez. Bu romanında fotoğraflı ve resimli kulturlerle bunların uzağında yaşamayı secenler arasındaki ilişki ve ilişkisizliği anlatıyor Tournier.Her şey, Sahra'nın, dış dunyadan kopuk ucra bir koşesi Tabelbala'da başlar. İdris, colde surusunu otlatmaktayken Avrupalı bir cifti taşıyan bir Land Rover cıkagelir. Sarışın kadın arabadan iner. Musluman delikanlının, surusuyle birlikte fotoğrafını ceker. Fotoğraf Berberiler arasında "saygın" ama aynı zamanda "netameli" bir nesnedir. İdris, "fotoğrafı bana ver", der. Kadın onu Paris'te bastırıp yollayacağını soyler. Berberi gencin kafasında uyandırdığı kargaşanın farkına varmadan cekip gider... Fotoğraf gelmez! İki yıl sonra İdris'i, bircok Mağripli delikanlı gibi Fransa'ya surukleyen, soyacekimden gelen gocerlik ve iş aramak kaygısı olduğu kadar, bacaklarını ortmeden dolaşan, fotoğrafını alıp goturmuş olan sarışın kadını bulmaktır. Sahra'daki sınırlı hayatının dışına cıkan İdris televizyonla, sinemayla, vitrinlerle ve sex shop'larla tanışır. Bir gun once yaşadığı hayatın muzelerde bir anda nasıl bir seyirliğe donuştuğunu, Avrupalı'nın colu ile kendi colunun farklı farklı şeyler olduğunu gorur. Sarışının, fotoğrafın ve resmin olmadığı hayatının sarışına, fotoğrafa ve resme nasıl boyun eğdiğini fark eder. İncinir, aşağılanmanın basamaklarını birer birer iner... Ta ki bedenin en tinselleşmiş organı sağ el tarafından cizilen ve ruhun akıl sır ermez ifadesi olan hat sanatı ile tanışıncaya kadar... Artık goruntuler dunyasında yolculuk yapabileceği yeni bir yol bulmuştur...

    Ceviri: Mustafa Balel
    Yayınevi: Ayrıntı
    Basım Yılı:1996


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.