

Sevgili melekler,
Muhteşem Yuzyıl dizisi soru işaretleriyle sezon finalini yaptı.Film başladığından beri tartışılan ve insanların ikiye ayrılmasına sebep olan en buyuk tartışma,filmin harem ve padişahların hayatlarını ne derece doğru yansıttığıydı.
Dizinin başlarken jeneriğinde yazan ''Tarihten esinlenilmiştir'' uyarısı bile yetmedi insanlara.
Bir kısım insan harem hayatını cok aşağılayıcı bulup veryansın ederken bir kısım da gerceğin bu olmadığı,tarihin gencliğe yanlış aksettirildiği konusunda ısrarcı oldu,kimse jenerik başında ki yazıyı dikkate almadı.
Oysa burada en doğru acıklamaları tarihciler yaptı ve gerceği birebir yansıtmadığı konusunda birleşti.Zaten aslında jenerikte de bu acıklama vardı ama yurdum insanı illa polemik cıkaracak ya!..
Şimdi ki haberimiz ise Araştırma Gorevlisi Songul Kececi Kurt'un cıkardığı ''Haremden Mektebe'' isimli kitabındakilerle ilgili..
Muhteşem Yuzyıl dizisiyle gundeme oturan Osmanlıda harem ve haremde eğitim uzerine kitap yazan Ağrı İbrahim Cecen Universitesi Eğitim Fakultesi Araştırma Gorevlisi Songul Kececi Kurt, Yitik Hazine Yayınlarından cıkan Haremden Mektebe adlı kitabında, Harem, ahlaksızlıkların kol gezdiği bir hapishane miydi, yoksa saray kadınlarına guzel ahlakın, asaletin, terbiyenin, hanımefendiliğin kazandırıldığı bir eğitim merkezi miydi? sorusunu masaya yatırıyor.
Kitapta, padişahların istedikleri cariyelerle birlikte olmadıklarının da altı cizilerek, Harem idaresi valide sultanın elindedir. Babadan oğula gecen bir saltanatta, padişahın her onune gelen insanla birlikte olmasına izin verilmez, İslam dini de buna musaade etmez. Padişahların genellikle dordu kadın efendi, ucu ikbal rutbesinde yedi haremi vardır bilgisi veriliyor.
İLERLEMENİN ŞARTI: LİYAKAT
Kitapta ayrıca haremde cariyelikten ustalığa giden surecte, ilerleyebilmenin tek şartının liyakat ve zek olduğu vurgulanarak, Hareme alınan cariyelerin saray gorgulerini oğrenmeleri, terbiye ve nezaket konusunda bilgi sahibi olmaları amacıyla eğitimlerine dikkat edilirdi. Haremde kadınlara okuma-yazma, Kuran-ı Kerim ve Turkcenin yanı sıra dikiş, nakış, dantel, orgu ormek gibi meziyetler de kazandırılıyordu deniyor.
Haremle ilgili olarak bilinen en yanlış algılardan birisinin cariyelik olduğuna dikkat cekilen kitapta, Haremde eğitim, haram eğitimi değildi. Cariyelerin istedikleri kişiyle evlenmelerinin dışında, padişahın evlenmek isteyip de cariyelerin bunu kabul etmemeleri de soz konusu olmuştu. Abdulazize hediye edilen Safinaz adındaki cariye, Şehzade Abdulhamidi sevdiği icin padişahın evlilik teklifini reddetmiştir. Abdulhamid durumu analığına anlatınca, Abdulazize kızın hastalanıp olduğu soylenmiştir. II. Abdulhamid padişah olunca, Safinazla evlenmişti. Bir cariyenin padişahın teklifini reddetmesi, kole olarak algılanmadığının bir gostergesidir ifadesi de yer alıyor.