şanslı masa yarışması, ne zaman başlıyor, nasıl bir yarışma, nasıl yarışılıyor, yarışmanın formatı, sinan calışkan oğlu orcun kaptanın sunuculuğunu yapacağı yarışma bu akşam başlıyor arkadaşlar.


Kanal D'de heyecanla beklenilen "Şanslı Masa" adlı yarışma programı bu akşam ekranlara merhaba diyor Melek'ler.
Kanal D’nin merakla beklenen yarışma programı “Şanslı Masa” bu akşam başlıyor. Programın moderatorluğunu ustlenen yakın arkadaşlar Sinan Calışkanoğlu ve Orcun Kaptan, “Ekran başındakiler programımızı ‘Ya o masadaki ben olsaydım’ diyerek izleyecek” diyor.
“Şanslı Masa” nasıl bir program?
Orcun Kaptan: Eğlenceli bir yarışma programı. Once bir mekÂn, sonra da o mekÂnda bir masa seciyoruz. Oraya oturan kişilerden birini, bir bahaneyle yanımıza davet ediyoruz. Eğer bizimle oynamayı kabul ederse, ona bir kulaklık takıyoruz. Masasına donduğunde, kulaklığından birtakım talimatlar veriyoruz. Eğer ondan istediklerimizi yerine getirirse, 5 bin liralık para odulunu kazanma şansını elde ediyor.
Sinan Calışkanoğlu: Şanslı masaya oturanları once bir sure izliyoruz, icine kapanık mı yoksa kendine guveni yerinde mi, ona bakıyoruz. Sonra da yanımıza kız ya da erkek, sectiğimiz kişiyi davet ediyoruz. Bu arada yarışmacının para odulune ulaşmak icin beş aşamadan gecmesi gerekiyor. Kazandığı para, aşamalara gore katlanarak artıyor. Biz onlara her aşamadan sonra devam edip etmek istemediklerini soruyoruz. Şu ana kadar 30’un uzerinde bolum cektik, devam etmek istemeyen cıkmadı.
Diyelim ki yarışmacı ucuncu aşamadan sonra devam etmek istemedi, kazandığı tum parayı bırakmak zorunda mı kalıyor?
Sinan Calışkanoğlu: Hayır, o aşamaya kadar kazandığı kadarını alıp gidebilir. Ama dediğim gibi yarışmacılarımızdan hicbiri yarıda bırakmadı.
YARIŞMACILAR DOĞAL OLMALI
Yarışmanın en onemli noktası ne sizin icin?
Orcun Kaptan: Yarışmacıların talimatlar karşılığında yaptıkları tamamen gercek olmalı ve karşısındaki kişi veya kişiler “Bana şaka mı yapılıyor” dememeli. Bu yuzden yarışmacıya yapması gerekenleri soylerken, sağlam bir temele dayanmasına ozen gosteriyoruz. Biz de Sinan’la televizyondaki maca mudahale eder gibi bir durumdayız ve bu cok eğlenceli. Ekran başındakiler de kesinlikle programımızı “Ya o masadaki ben olsaydım” diyerek izleyecek.
Cekimleri hep aynı mekÂnda mı yaptınız?
Sinan Calışkanoğlu: Program yayınlanmadan once hep aynı mekÂnda cekim yaptık ama artık cok kolay deşifre olabileceği icin sosyoekonomik anlamda farklı yerlerdeki restoran ve kafelerde de cekim yapacağız. Cunku deşifre olursak, bir sure sonra şaka yaptığımız kişiler bize şaka yapmaya başlar.
Orcun Kaptan: Hatta farklı kentlerde olmayı da duşunuyoruz.
ANNENE “BEN EŞCİNSELİM” DE!
Bu format yurtdışı meşeli mi?
Orcun Kaptan: Evet, orijinal adı da “Deal With It”. Daha once bircok ulkede yayınlanmış. Ama o formatı oyle bir hale getirdik ki, cok Turk oldu.
Sinan Calışkanoğlu: Yurtdışı formatında “Annene ‘Ben eşcinselim’ de ve devam et” gibi bir talimat vardı mesela. Biz, secilen kişiliklerin durumuna gore hikÂyeyi ilerletiyoruz.
Orcun Kaptan: Orada karşılıklı ciddiyetten gelen bir komiklik ortaya cıkıyor. Ama biz bunu yapamayız. Biraz daha mantıklı ve zeki olman lazım, cunku Turk insanı hemen anlar.
BAKIŞARAK ANLAŞIYORUZ
Siz uzun zamandır arkadaşsınız, değil mi?
Sinan Calışkanoğlu: 11 yıldır Orcun’la aynı sahneyi paylaşıyoruz. O yuzden sadece bakışarak bile anlaşıyoruz.
Orcun Kaptan: Sinan karşı tarafa bir şey yapmasını soylediğinde, ben onun nereye gideceğini tahmin ediyorum. Aslında aynı anda konuşuyoruz. Oyle olmasaydı, boyle bir program yapamazdık. Sahnede doğaclama tiyatro yaptığımızda da Sinan’ın bir sonraki cumlesini tahmin edebiliyorum.