Farklı dinlere mensup insanlar, yuzyıllardır bir arada yaşadılar, yaşamaya devam ediyorlar. Bu inanclar arasında surekli gecişler, birbirini etkilemeler soz konusu. Her dinin şehitleri, azizleri, evliyaları, kutsal mekÂnları; ibadet ozellikleri etrafındaki diğer inancları etkiledi ve onlardan etkilendi. 13. ve 14. yuzyıllarda Anadolu, bu dinsel zenginliğin en renkli bicimde yaşandığı coğrafyaydı. Bir yandan Bizans etkisi devam ederken, diğer yandan şaman geleneklerini yeni dinleriyle hemhal etmiş Musluman topluluklar Anadolu?ya yerleşmeye başlamıştı. Tektanrılı dinlerin inanc sistemleri arasındaki benzerlikler kadar, ilkel dinlerden aktarılmış, gelenek haline gelmiş gundelik inanc pratikleri de birbiriyle iletişim kuran topluluklar arasındaki yakınlaşmaları ortaya cıkarıyordu.
Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.
bugun halk İslÂmı olarak adlandırılan, kitabî değil, gundelik yaşayış esaslarıyla Muslumanlığı, Anadolu?daki ilk doneminde, dinler ve inanc dunyaları arasındaki gecişler ve zenginliklerle ele alıyor. Kitap, insanların dinin kitabî yuzunu yaşam koşulları ve daha onceki inanışları ile nasıl uyumlu bir bicime buruduklerini, halk İslÂmının Anadolu tarihindeki yeriyle birlikte inceliyor.
Sureyya Su 1971'de Sivas'ta doğdu. Mimar Sinan Guzel Sanatlar Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi'nden mezun oldu (1997). Hacettepe Universitesi Antropoloji Bolumu'nde yuksek lisans yaptı (2000). Birikim, Cogito, Felsefelogos, Toplumbilim dergilerinde siyaset felsefesi, sanat kuramı ve estetik uzerine yazılar yayımladı. Halen ortacağ İslam tarihi alanında calışmalarını surdurmektedir.