İSLAM METAFİZİ?İNDE TANRI VE İNSAN
İbnu'I-Arabî ve Vahdet-i Vucûd Geleneği
Bu gelenek uzerinde soylenmesi gereken ve kendisine gosterilen ilgide ihmal edilen bir yon, geleneğin teorik kaynaklarıdır. Başka bir ifadeyle bu geleneğin nasıl bir teorik zeminde ele alınması gerektiği sorunu, cağımızdaki araştırmaların en buyuk sorunudur. İbnu'l-Arabî ve takipcileri, İslam duşuncesinin takipcileridir ve bu duşunce goz ardı edilerek onların duşuncelerinin anlaşılması hicbir şekilde mumkun olamayacaktır. Bu nedenle İbnu'l-Arabî'yi anlamak, Farabi, İbn Sina gibi İslam filozofları veya Eşari, Bakillani, Cuveyni gibi kelamcıları dikkate almadan mumkun olmadığı gibi soz konusu duşunurler tarafından ortaya konulan duşunceler de İbnu'l-Arabî ve ekolunde yeni bir cehre kazanarak gelişmelerini surdurmuşlerdir. İslam duşuncesinin gelişim evreleriyle ilgili konulara oryantalist bakış acısıyla bakmak, bu irtibatları kurmayı imkÂnsızlaştıracaktır. Halbuki bu ekol, bize İslam duşuncesinin 'donuklaştığı' ve hatta 'bittiği' denilen bir tarihten uzun sure sonra bile, değer ve duşunce uretimini surdurduğunu gostermiştir. Bir giriş ve uc bolum olarak tasarlanan calışmamız, bu buyuk geleneğin temel duşunceleri ve ozellikle kaynakları ile ilişkisi hakkındaki bir tahlili amaclamaktadır.