• 17-07-2022, 21:19:08
    #1

    Tevrat?ta anlatılan Yahudi tanrısı Yahve (Yahova) cocuk doğurur, Yahudilerle birlikte savaşa gider, Mısırlıların evlerini basarak olardan Yahudilerin intikamını alır, bazen kızıp Yahudileri cezalandırır, sonra yaptığına pişman olur ve gozyaşı doker; karanlık ve kuytu yerlerden korkar, serin ve golgelik yerlerde dolaşmaktan hoşlanır, pişmiş et kokusunu sever; insanla gureşir...
    Tevrat?a gore Abrah (İbrahim) karısı Sara?yı Mısır?da kız kardeşi olarak tanıtır; firavunun haremine sokar, ondan buyuk paralar alır; Yakub (İsrail) hilekÂr, uc kağıtcıdır; o da karısını kız kardeşim diyerek Ebimalik?in haremine sokar para alır; Davut, tam bir uckur duşkunudur, cephedeki askerinin hanımını dikizler ve zorla yatağa atar. Suleyman, bin kadar cariyesiyle oynaşır, onların hatırına putlara tapar...
    Bunun adı kutsal kitaptır. Bu halk, Tanrı tarafından secilmiş millettir ve bu secilmiş milletin apokrif kutsal kitabı Talmud ise Yahudi olmayanlar icin şoyle der:
    "Yahudi olmayanların mezarları İsrail oğullarının kalplerin donduruyor. Cunku yahnız Yahudiler insandır; diğer halklarsa ancak değişik hayvan turleridir."
    "Yahudi olmayana et verilmesi doğru değildir; eti kopeğe ver, cunku, kopek gayr-ı Yahudiden daha ustundur."
    "Yalnızca secilmiş millet ebedi hayata layıktır; diğer halklar ise eşektir."
    "Gayr-ı Yahudinin vahşi domuzdan farkı yoktur... Hamamdan cıkan cıkan bir Yahudi kadın, ilk bakışta eğer bir kopek, eşek, mecnun, gayr-ı Yahudi, kuzu, domuz, at ve abraş gorurse tekrar yıkanmalıdır.
    "Allah, gayr-ı Yahudileri Yahudilerin yuzu suyu hurmetine insan suretinde yaratmıştır. Cunku gayr-ı Yahudiler gece gunduz durup dinlenmeden Yahudilere hizmet etmek icin vardırlar. Bir prensin hayvan suratlı bir hizmetkÂrı olamaz; aksine onun hizmetkÂrı insan suratlı bir hayvan olmalıdır.

    NOT: Bundan yaklaşık 4 sene evvel okuduğum bir eserdir. Nana, pek cok kaynağı kullanarak gercekten şaşırdığım ve bakış acımı ister istemez değiştirdiğim enteresan noktalara nufuz etmiş. Fakat eksi bir husus var, Ahsen Batur kendince menfi gorduğu ifade ve paragrafları (...) şeklinde sansurleyerek tercume etmiş. Kendisi bunu, muellifin Arap olmasının Yahudilere doğrudan ya da dolaylı bir husumeti bulunacağından bilimsel ve etik kriterlerini muhafaza ettiğini savunmakla acıklıyor. Oysa tercumenin olduğu uzre aktarılmaması bilimsel bir tutum değildir. Hele ki mutercimin, muellifin yazdıklarında tasarruf sahibi olması ahlaki de değildir.
    Aranabilir PDF
    Boyut: 5 MB

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.