Bu calışmanın amacı, kendini Musluman olarak tanımlayanlar arasında yaygın olan, Kuran ile ilgili yanlış anlaşılmaları acıklamak ve bu yanlışları Kuran?dan delillerle duzeltmektir. Bu yanlış kanıların kaynağında şu yatmaktadır: Gunumuzde Muslumanlar, kutsal gorevin gereği olarak Kuran'ı akıllarıyla analiz etmek yerine, doğduklarında sahip oldukları mezhep oğretilerinin kor takipcileri olmaktadırlar. Yine coğu Musluman, din adamlarının dediklerini hicbir sorgulamadan gecirmeden kesin doğru saymakta hatta bu oğretilerin Allah'ın Kitap'ı tarafından uygun gorulup gorulmediğine aldırmamaktadır.
Coğunluk tarafından benimsenen ve belli cıkarlar gereği korunan bu yanlışlar Kuran oğretileriyle gelen zindeliği pasifliğe cevirmekle kalmamış, Musluman hayat tarzını tamamen değiştirmiştir. Şu an Musluman dunyaya egemen olan "pasif İslam", Kuran tarafından sunulan "dinamik İslam" ile taban tabana zıttır. İslam toplumu, yuzyıllar oncesinin kulturel geleneklerini din sayarak, aslında her donemde kolaylıkla yaşanabilecek olan İslam dinini tarihin belli bir donemine hapsetmiştir. Ayrıca yine bu "gercek dinden kopuş" doneminde, tek İlah'a olan inanc bozulmuş, din alanında Allah'ın yanına başka hukum koyucular getirilmiş, boylece İslam toplumunun birlikteliği kaybolmuş, Musluman Âlemi sayısız mezhep ve gruba ayrılmıştır. Gunumuzde Muslumanlar Allah'a itaat etmek yerine insan urunu zanlara, din adamlarına ve durumdan faydalanan her turlu ekonomik ve siyasi cıkar cevrelerine itaat eder hale gelmişlerdir. Allah'ın elcisinin gorevi insanlığı sırtındaki ağırlıklardan ve zincirlerden kurtarmaktır (Bakınız 7:157*). Allah'ın elcisi olan Hz. Muhammed bu gorevi Allah'ın Kitap'ında bahsettiği kutsal hukumleri uygulayarak yerine getirmiştir. Ancak İslam'ın duşmanları kavramlar ve doktrinler uydurup bunları Muslumanlar'ın arasında yaymış, sonuc olarak elci tarafından gelen gercek din bozulmuş ve daha cok, insan yapımı bir din haline getirilmiştir.
PDF: