Numune Matbaası, 1941
"Bundan once neşrettiğim "Gizli Turk Musikisi" hakkındaki kitabımın ilim Âlemi tarafından lÂyık olduğu kadar [ilgiyle] karşılanmış bulunduğunu burada uzun uzadıya soylemeye temedduhe atfolunur duşuncesiyle luzum gormuyorum. O kucuk kitabımın buyuk teveccuhlere ve takdirlere mazhar olduğunu, yalnız bu kitabın muhtevasını olcmek icin soyleyebilirim.
"Turkiyede gizli musikiler daha dune kadar cereyan ettiği gibi bu kitabda anlattığım gizli oyunlar da dune kadar cereyan etmiş olduğu halde ne ilim adamlarımız ve ne de bu uğurda oğraşdıklarını gorduğumuz ve bildiğimiz halkıyatcılarımız bunlardan haberdar değillerdi. Bu hususta bÂzı duşunceler, yalnız, gorunuşe saplanıp kalıyor ve ondan oteye gidemiyordu. Nitekim kitabda sebepleri teşrih edildiği gibi Turk dînî oyunları?nın herkesin huzurunda icra edilmiş olan «Mevlevî sema?lanndan» ibaret olduğu zannediliyor ve bunların, halkdan ayrı «Aristokrat» bir zumre olan «Mevlevî» sÂlikleri tarafından «Turk ŞÃ‚mÂnîylik» oyunlarından kaldığı aykırı mutalealarla iddia ediliyordu.
"Bu kucuk risale, «ŞÃ‚mÂnîylik»den kalma oyunların hangileri olduğunu ve Turkiye?ye nasıl girdiğini ve kimler tarafından nasıl icra edildiğini yerli yerine ve cerhi kabil olmayan delillerle gostermek icin yazılmıştır.
"Yine bu kucuk risale, hic bir temedduh ve tefahur duygusuna kapılmıyarak ve bilÂkis tevazu icinde ve fakat hakikati anlatabilmek cesaretiyle; diyebilirim ki: buyuk ilmî bir muÂdeleyi cozmuş olacaktır. Kitapda, oyunların karakterlerini ve ona uygun hareketlerini olduğu gibi gostermek icin notalar ve manzumeler de kullanılmıştır; Bu suretle bu kitap ayni zamanda «Gizli musiki» ve «Gizli edebiyat»la da sıkı sıkıya alÂkadardır. İşte bu cihettendir ki bu kitabın mevzuu daha «bÂkir» ve daha nÂşeniydedir.
"Ben, bu kitabın Âciz bir muharriri olmak bakımından şuphe yok ki onun sahibiyim, fakat onun asıl sahibi «TURKİYE CUMHURİYETİ» dir. Cunku bu mevzular ancak Turkiye Cumhuriyeti idaresinin kultur siyasetinin feyizleridir. Cunku, Cumhuriyet idaremizden evvelki idarelerde her guzel mevzulara olduğu gibi boyle «Bakir» mevzulara da yanaşmak pek zordu.
"Bir folklor mutehassısı sıfat ve salÂhiyetiyle yazdığım ve neşrine cesaret ettiğim bu Âciz kitabımla Turk halk bilgisine ve Turk ilim ve irfan hÂzinesine ben de bir «damla» karıştırabildimse cekdiğim emeklerin mukÂfatını ancak umulanlardan buyuk olan bu «damla» da bulacağım." (Vahit Lutfi Salcı, Onsoz)