Mustafa Kemal Ataturk'un hayatı bugune kadar yerli ve yabancı bircok yazar tarafından anlatıldı bize. Osmanlı ve Turkiye tarihinin uluslararası duzeyde onemli uzmanlarından Klaus Kreiser'in calışması, bu yığın icinde, oncelikle malzemesinin zenginliği, konuya hÂkimiyeti, onlardan da once soğukkanlılığıyla bunlar arasında ayırt edilecektir. Hamasi ovguculukten de, muhalif anlatıların keskinliğinden de uzak bir biyografi, elinizdeki. Buyuk hukumler vermekten ziyade alcak sesle ve sakin konuşan, zamana ve insana durust bir ilgiyle bakan, nukteli, ferah bir anlatı. Yazarın deyişiyle asıl amacı, Mustafa Kemal'i tarihsel bağlamı icinde anlatmaktır. Klaus Kreiser, Ataturk'un yaşam cizgisini "onceleri asker ve kendisini ulusal iradenin cisimleşmiş hali olarak goren bir siyaset adamı? daha sonraları ise dini ve dili, hukuku ve tarih anlayışını, kılık kıyafeti ve muziği derinden değiştirmek isteyen bir kultur devrimcisi?" olarak ele alıyor. "Ataturk'un rejimi"ni, ağır bir "talim-terbiye diktatorluğu" olarak tanımlıyor - yine de, iki dunya savaşı arasının diktatorluk rejimlerinden farklı bir rejim olarak tasnif ediyor. "Başoğretmen"in otoriter-karizmatik soyleminin, dinleyicilerinin "aklını başından almayı" hedefleyen bir hitabet olmadığını not ederken de benzer bir ayrım yapıyor Kreiser.
Almanya'da kısa surede ikinci baskısı yapılan kitap, oğrenciler icin de araştırmacılar icin de başvuru kaynağı niteliğindedir. Bu titiz biyografi, bize modern Turkiye'nin tarihini ve Ataturk kultunu yeniden duşunme fırsatı veriyor.
Sayfa Sayısı: 396
Baskı Yılı: 2010
Yayınevi: İletişim Yayıncılık