• 17-07-2022, 17:22:45
    #1



    "Olum sonrası dul kadının yapması gereken sayısız iş arasında bir tanesi cok onemli: Kocasının birinci olum yıldonumunde dul kadın şunu duşunmeli: Hayatta kalabildim."

    2008 yılının Şubat ayı. Joyce Carol Oates, rahatsızlanan kocası Raymond Smith'i bir hastanenin acil servisine goturur. Teşhis zaturreedir. Her ikisi de Ray'in birkac gun icinde taburcu edileceğini duşunur. Ne yazık ki bir enfeksiyon sonucu Ray yaşamını yitirir. Joyce Carol Oates hic beklemediği bir anda ve tamamen hazırlıksız olarak "dulluk" gerceğiyle karşı karşıya kalmıştır.

    Cağdaş Amerikan edebiyatının en verimli ve onemli yazarlarından biri olan Joyce Carol Oates, kocasının ani olumunun ardından yaşadıklarını, bu kayıpla nasıl başa cıktığını Dul Kadının Oykusu adlı anı kitabında tum acıklığıyla ve ictenliğiyle anlatıyor. Şok, ıstırap, keder, inkÂr ve sucluluk duygularının ic ice girdiği bu surecte Oates bir de "olum"un getirdiği gorevlerle uğraşır. Kaybının ağırlığını hem fiziksel hem ruhsal olarak yaşayan, kimi zaman kocasıyla ve evliliğiyle hesaplaşan Oates bir yandan da tıp ve hukuk sisteminin insana yaklaşımını, toplumun olumu ve geride kalan kişiyi nasıl algıladığını gozlemler ve sorgular. Joyce Carol Oates bu kitapta hem bir yazar hem de kadın olarak ic dunyasını ve duygularını okuruyla paylaşıyor. Dul Kadının Oykusu, kederle dokunmuş, son derece samimi bir anı-roman.


    Sayfa Sayısı : 416

    Baskı Yılı : 2012


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.