Angelica Balabanov - Lenin'in Yakın Goruntusu
Adapa, 1. Basım, 2005
Adapa Yayınevi olarak onemli bir gorevi yerine getirdiğimiz kanısındayız. Lenin hakkında ceşitli cevrelerde yapılan olcusuz guzellemeler yanında, inandırıcılığı kuşkuyla karşılanacak kotulemelerle de karşılaşılıyor ve tek taraflı bir karara varmak zor oluyor. Elbette bu iki uc arasında bir denge tutturulması gerektiğini duşunmuyoruz. Gerceğin olduğu gibi yazılması gerekir; dolayısıyla, bir dostun eleştirisinden daha inandırıcı ne olabilir? Yeter ki, ceviride yanlı davranılmasın.
Balabanov'un Lenin'le ilgili anılarını yayımlama kararı verdiğimizde uzerinde en cok titizlendiğimiz nokta, cevirinin ozgun metne olabildiğince sadık kalmasını sağlamaktı. Bazı yerlerde yadırganabilecek goruşlerle karşılaşılması hÂlinde okuyucudan dileğimiz, bu tur pasajlara ilişkin değerlendirmelerini bizlerle paylaşmasıdır.
Biz, Lenin'in amacı doğrultusunda hareket ederken kullandığı yontem ya da usullerin cevresindekileri yer yer rahatsız ettiğini ve hatta donemsel koşullar zemininde bile lekeli olduğunu biliyoruz. Bu gibi davranışların her zaman izah edilebilir bir gerekcesi de bulunmayabilir. Onemli olan, cıkan toplu resmin yererken sevecen, overken eleştirel bir cabanın urunu olduğunu hissedebilmektir. Bu kitabın bunu başardığını duşunuyoruz: Butun cağların en buyuk niteliksel sıcramalarından birine onderlik etmiş bir insanın, eylemi icinde insan kimliğiyle sergilediği yazgısına tanıklık eden tutanakları andıran eser, tum yonleriyle her ihtilalcinin icinden bir parca taşıyor gibi...
Angelica Balabanov, Lenin'i 1907 dolaylarında tanıdığını anımsıyor ve onunla doğrudan birlikte calışmaya başlaması 1915'i buluyor. Balabanov'un 1921de SSCB'den ayrılmasına kadar gecen suredeki anıları kapsayan kitabın Lenin'e yakından bir bakış sağlayacağını umuyoruz.
Adapa, 1. Basım, 2005
Adapa Yayınevi olarak onemli bir gorevi yerine getirdiğimiz kanısındayız. Lenin hakkında ceşitli cevrelerde yapılan olcusuz guzellemeler yanında, inandırıcılığı kuşkuyla karşılanacak kotulemelerle de karşılaşılıyor ve tek taraflı bir karara varmak zor oluyor. Elbette bu iki uc arasında bir denge tutturulması gerektiğini duşunmuyoruz. Gerceğin olduğu gibi yazılması gerekir; dolayısıyla, bir dostun eleştirisinden daha inandırıcı ne olabilir? Yeter ki, ceviride yanlı davranılmasın.
Balabanov'un Lenin'le ilgili anılarını yayımlama kararı verdiğimizde uzerinde en cok titizlendiğimiz nokta, cevirinin ozgun metne olabildiğince sadık kalmasını sağlamaktı. Bazı yerlerde yadırganabilecek goruşlerle karşılaşılması hÂlinde okuyucudan dileğimiz, bu tur pasajlara ilişkin değerlendirmelerini bizlerle paylaşmasıdır.
Biz, Lenin'in amacı doğrultusunda hareket ederken kullandığı yontem ya da usullerin cevresindekileri yer yer rahatsız ettiğini ve hatta donemsel koşullar zemininde bile lekeli olduğunu biliyoruz. Bu gibi davranışların her zaman izah edilebilir bir gerekcesi de bulunmayabilir. Onemli olan, cıkan toplu resmin yererken sevecen, overken eleştirel bir cabanın urunu olduğunu hissedebilmektir. Bu kitabın bunu başardığını duşunuyoruz: Butun cağların en buyuk niteliksel sıcramalarından birine onderlik etmiş bir insanın, eylemi icinde insan kimliğiyle sergilediği yazgısına tanıklık eden tutanakları andıran eser, tum yonleriyle her ihtilalcinin icinden bir parca taşıyor gibi...
Angelica Balabanov, Lenin'i 1907 dolaylarında tanıdığını anımsıyor ve onunla doğrudan birlikte calışmaya başlaması 1915'i buluyor. Balabanov'un 1921de SSCB'den ayrılmasına kadar gecen suredeki anıları kapsayan kitabın Lenin'e yakından bir bakış sağlayacağını umuyoruz.