• 17-07-2022, 16:57:23
    #1



    25Temmuz'un kutuphanesinden










    1952 yılı Yedikule Verem Hastanesi...
    "Bu hastanenin ucuncu pavyonunda 28 kişilik buyuk bir koğuş vardı. Bir gun bu koğuşa bir kucak kemik getirip bırakıverdiler. Zonguldak'tan, maden ocaklarından geliyordu. Eline uc beş kuruş verilerek ocaktan uzaklaştırılmıştı. Kendi kaderine terkedilmiş, son kuruşu da iyileşmesi icin harcadıktan sonra benim gibi curuk insan deposuna bırakılıvermişti. Birkac gun sonra bu kemik yığınının yatağın icinde kıpırdayıp bir şeyler yazmaya calıştığını gordum. Zonguldak'taki eşine mektup yazıyordu. Elinden alıp postaya attırdım. Belki de aldığı antibiyotiklerden olacak, kulakları ağır işitiyordu. Halsizlikten zor konuştuğu icin de her sabah işaretle hal hatır sormaya başlamıştık." diye anlatıyor Rıfat Ilgaz, Burhan Solukcu ile ilk karşılaşmalarını. Sanatoryumda birlikte gecirdikleri gunlerde Ilgaz'ın yonlendirmesiyle Solukcu'nun cizdiği ilk karikatur, bir madenci deseni... Ve sonrasında emeğin cizeri, cizginin emekcisi olma yolunu ilmek ilmek oren bir savaşım, bir direnc, bir duruş... Ulkemizde yozlaştırılan bir sanat anlayışının ve ozdeğerlerine yabancılaştırılan bir toplum yaratma cabasının sonuclarını en ciddi boyutuyla yaşadığımız bu donemde; unutulan bir ustanın yaşam oykusunu başka bir cizgi emekcisi Kurşat Coşgun'un kalemi ve Turhan Selcuk'un onsozuyle sunuyoruz siz sevgili okurlarımıza...



    Tıpkıcekim PDF, Clearscan
    5.4 Mb
    201 Tek Sayfa

    Cınar Yayınları, 2006


    Bu kitap ilk kez forumumuzda paylaşılmaktadır.


    Lutfen forumun linklerine sahip cıkın.
    Forumun adresini verin ailemize katılsınlar.
    Forum paylaşım-katılım kulturudur.
    Harcanan emek bu forumun gelişmesi icindir, sahip cıkalım.





    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.