25 Temmuz'un kutuphanesinden.
Hayatın iki yuzu vardı onun icin: Biri gulduruyor, biri ağlatı¬yordu! Hayatın gulduren yuzunde, hayal perdesinin erişilmez yıldızıydı o! Yitik gemicilere yol gosteren buyulu denizkızıydı. Yedi¬den yetmişe herkesin sevgilisiydi. Butun genc kızlar ona ozenir, bu¬tun delikanlıların ruyalarını suslerdi.
Hayatın oteki yuzundeyse, acılar, ayrılıklar, ozlemler, gozyaşları hic eksik olmuyordu! O da butun kadınlar gibi sevilmek, dokunulmak, el ele olmak istiyordu. Oysa ilk evliliği de, İkincisi de acıdan, gonul yaralarından başka bir şey getirmemişti. Dahası, hastane odaları, an-layışsız hemşirelerin azarlamaları, gece cığlıkları, şoklar, demir kapı-lar, deli kahkahaları, korkunc kÂbuslar olarak yaşamını dolduruyor¬du! Ve sonunda alkole sığınıyor, sağlığını yitiriyor, yıllar yılı insan¬lardan koşe bucak saklanarak sonsuz bir hapis yaşamına boyun eğiyordu!...
Elinizdeki kitap, Kucuk Hanımefendi Belgin Doruk?u, işte bu bilin-meyen, acı dolu yuzuyle tanıtıyor. Cocukları, yakınları ve Belgin Doruk?un bizzat kendisi, milyonların sevgilisi ?Kucuk Hanımefendinin trajedisini anlatıyorlar...
Tıpkıcekim PDF, Clearscan
8 Mb
158 Sayfa
Ad yayıncılık, 1995
Bu kitap ilk kez forumumuzda paylaşılmaktadır.