Evet, kimi gunluklerin, mektupların yayını, "netameli" bir iştir. Tecrubeyle sabit. Gulseli'nin de belirttiği gibi, "yığınla spekulasyon/eleştiri" bizi hic şaşırtmayacak. Bunlar dile getirildikce, acıktan tartışıldıkca, kuşkusuz, bizim de soyleyeceklerimiz olacak.
Şimdilik, acıklamamız okurlara: Nilgun Marmara'nın gunluklerinde yer alan, okuduğu kitaplardan yaptığı alıntılar ve mektup taslakları dışında, her satır, her harf, elinizdeki kitaptadır. Uzerlerinde, duzeltme dahil, en kucuk bir redaksiyon mudahalesi yapılmamış; defterlerde nasıl yazılmışsa, -gunlukler, insanların "calakalem" ic dokmeleridir, yayına hazırlanan metinler değil. Doğal olarak, harf hataları, tumce duşuklukleri gorulebilir. Kitaplaştırırken, bunları olduğu gibi bırakmayı yeğledik (Joh Ellis, İngeborg Bachmann... gibi)- yani, bir okur, defterlerin yaprağını cevirdikce neler gorecekse, o şekilde aktarılmıştır.
Acaba?
Defterler, ilgilenenlerin tetkikine acıktır.
(Yayınlayanın Notu'ndan)