• 17-07-2022, 04:43:39
    #1


    Turkiye'de ozel dershaneler epeydir eğitimin en buyuk sorunlarından biri. Evet, dershaneler bir neden değil, sonuc. Eğitimde niteliği ve eşitliği gozardı eden politikaların bir sonucu. Daha cok sınav odaklı eğitim sisteminin yarattığı sozde bir cozum. Piyasadaki aktorlerin, yani kapitalist işverenlerin buldukları bu cozum, Turkiye eğitim sisteminin hicbir sorununa care olamadı, olamıyor. Milyonlarca oğrencinin dershanelere gitmesine, onca para, zaman ve emek harcamasına rağmen eğitimdeki sorunlar giderilemedi. Dershanelerin kazandırdığı test kulturu, soru cozmede pratiklik ve yan/kestirme yollarla cozume en kısa surede gitme, oğrencilerin ne fen ve matematik bilgisini artırdı ne anadilini kullanma becerisini geliştirdi ne de sosyal değerler kazanmasını sağladı.

    Elbette tek suclu dershaneler değil. AKP hukumeti ulusal eğitime ayrılan butcenin her sene artırıldığını iddia etse ve derslikleri son teknoloji ile donatsa da, kamusal eğitim hemen her noktada dokulmeye devam etti. Derslikler hÂl cok kalabalık, oğretmen maaşları hÂl cok duşuk, bircok okul ceşitli donanımlardan hÂl yok-sun, okullar arasında kalite farkı hÂl cok yuksek, yabancı dil oğretimi hÂl cok yetersiz, bilgi ve değer oğretimi hÂl cok geride…

    Dershaneler konusunda AKP hukumeti ile Cemaat arasında yaşanan kısır tartışma “kapatırım-kapatamazsın” noktasında takılıp kaldı ve dershanelerin neden kapatılması gerektiğine veya gerekmediğine dair kamuoyuna nesnel hicbir analiz sunulamadı. Arz-talep yasalarından, dershanelerin yarattığı “sozde” fırsat eşitliğinden, bu kuruluşların oğrencilere kazandırdığı guya nice olumlu davranıştan bahseden cevreler, dershanelerin cozumden ziyade sorunun en onemli parcalarından biri olduğunu goremedi. Dershaneler yaygın oğretmen emeği somurusu, guvencesiz istihdam, zorlu calışma koşulları, velilerin cebinde yarattığı delik, kamusal eğitim uzerinde oluşturduğu baskı gibi bircok sorunun yaratıcısı.

    Elinizdeki kitap, hem dershanelere ilişkin siyasal tartışmanın derinliklerine inip oluşan tutarsızlık ve celişkileri ele alıyor hem de dershanelerdeki cok onemli bir soruna, yani oğretmen emeği somurusune dikkat cekiyor. Haliyle calışmanın derdi, pedagojik bir konunun kısır ve tutarsız siyasal tartışmalar icinde kaybolma-sının onune gecip, meseleyi alabildiğine nesnel bir zeminde, akademik boyutta tartışabilmek. Milyonlarca oğrencinin gittiği bu kuruluşların devasa bir sektore donuşup cemaatlerin değirmenine su taşıdığı, halkın bu konuda muthiş caresiz bırakıldığı, sınav odaklı eğitim sisteminin hicbir yerde işlemediği acık. Bu kitap, konuya dair yaşanan sessizliği, donen dolapları ve caresizliği bozmaya yoneliktir.


    Derleyenler:Kemal İnal, Nevzat Samet Baykal
    Yayınevi: Ayrıntı
    Basım Yılı: 2014

    Aranabilir PDF

    Mediafire


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.