• 17-07-2022, 01:20:29
    #1



    Babil Talmud´unda `Krallığın kanunu, gecerli olan kanundur` yazar, Turkiye´de Yahudiler, yaşadıkları ulkenin iyi birer yurttaşı olmalarını oğutleyen bu kurala hep uymuş ve Turk-Yahudi birlikteliğini idealize etmişlerdi. Ulus-devlet olma surecinde vurgulanan tebaalıktan yurttaşlığa geciş, azınlık politikalarına bakınca pek de tamamlanmamış gorunuyor. Rıfat N. Bali´nin makalelerinin temel omurgasını da bu yurttaşlık meselesi oluşturuyor: eşit haklara sahip yurttaşlar toplulğu bir ideal olarak mı kalmıştır? Azınlıklar devlet-kamuoyu ilişkilerini belli olaylar uzerinden tum yonleriyle araştıran Bali, bir Yahudi ailesinin oykusunu, Hareket Ordusu´ndaki Yahudi Taburu´nu, Manisa Moris Şinasi Hastanesi´ni ve İkinci Dunya Savaşı yıllarındaki boykot girişimlerini anlatıyor. bugune kadar marjinal bir mesele olarak gorulen antisemitizmi, Cevat Rıfat Atilhan, Turkiye Siyonizmle Mucedele Derneği ve ceşitli yayınlar uzerinden ortaya koyuyor. Bali, Kamuoyunun ve siyasi iktidarların gormezlikten geldiği bu akımı, Cumhuriyet´in gozden kacan yanı olarak nitelendiriyor ve Turkiye´de ırkcılık olmadığı yanılsamasına ayrıntılı bir karşılık veriyor.


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.