Onde gelen psikanalitik kuramcılardan biri olan Kaja Silverman, oğrencilerinden birinin sorduğu bir soruyu yanıtlamak icin cıkıyor yola: ?Psikanalizin bir sevgi kuramı var mı?? ?Hem psikanaliz hem de son yıllarda psikanalize başvurulan coğu tartışma icinde cinsellik, arzu ve saldırganlık cokca ele alınmıştı, ama sevgi, bu iki bağlam icinde de goze carpmamıştı,? diyen yazar, Gorunur Dunyanın Eşiği?nde, sevginin hem psişik hem de siyasi alanda cok onemli bir rol oynadığını savunuyor. Kendi bedenimizden farklı olan ve kulturel olarak hor gorulen bedenleri sevme yolunda bize yardımcı olacak bir estetik model geliştirip; kulturde değişim sağlayabilecek bir idealleştirmenin nasıl olabileceğiyle ilgili bir yeniden duşunmeyi de bu modelin merkezine yerleştiriyor.

Kitabın adını Lacan?ın Écrits?de ayna evresini tanımlamak icin kullandığı ?ayna imgesi, gorunur dunyanın eşiği gibidir? sozlerinden alıntılayan yazar, idealleştirme işleviyle sevginin yakından bağlantılı olduğundan hareketle kitabın ?Eşik? kısmında, var olan idealler sistemini tartışıyor; ozdeşleşmedeki tek guclu teşvikin idealleştirme olduğunu savunuyor. Aksi halde yok sayacağımız bedenleri hangi şartlar altında idealleştirip onlarla ozdeşleşebileceğimiz konusu uzerinde duruyor. Kitabın ?Gorunur Dunya? olarak adlandırdığı ikinci yarısında ise, goruş alanını oluşturan uc kategoriye odaklanıyor: nazar, perde ve bakış. Bakışımızın arzu ve kaygılarımızdan her zaman etkilendiğini; bizi cevreleyen temsillerin dolayımıyla gorduğumuzu gosteriyor bize Silverman. Lacan?ın ?etkin sevgi hediyesi? olarak adlandırdığı ancak hicbir zaman acıkca tanım-lamadığı kavramı kuramlaştırıp, kitabının etik ve siyasi tasarısının odağına yerleştiriyor. Otekinin arzularına, mucadelelerine ve ıstıraplarına katılmamızı, ?ve bunu kendimizin değil, onun kıymetini artıracak şekilde yapmamızı? sağlayacak gorsel metinlerin coğaltılması cağrısını tutkuyla yineliyor.

?Benliğin ve hÂkim temsilin zorbalığıyla savaşmak konusunda bilincin tek başına yapabileceği fazla bir şey olmasa da, bu odev temelde imkÂnsız da olsa, etik bir şekilde bakma zorunluluğundan hicbirimiz muaf değiliz? diyen; ve ?oznenin, kapasitesini aştığı icin tek başına gercekleştiremeyeceği bir şeyi kolektif olarak yapmamıza estetik metnin yardım edebileceği?ni savunan Silverman, sıra dışı eserler rehberliğinde surduruyor arayışını: ?Sen ya da ben?in fasit mantığı dışına nasıl cıkabiliriz? Etik anlamda kendimizi ve birbirimizi nasıl sevebiliriz? Bakışımızı nasıl yeniden eğitebiliriz? ?Sen ve ben?i nasıl mumkun kılabiliriz?


Sayfa Sayısı : 333

Baskı Yılı : 2006


Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.