• 16-07-2022, 17:45:22
    #1



    Elinizdeki kitaba "Arapca'nın Turkleri Araplaştırması" adını verdim. Neden Arapca? Bu satırların yazarı Arapca karşıtı değil. Arap halkınında karşıtı değil. Bu kendini inkar olur. Cunku 72 milleti bir goren bir gelenekten geliyor. Turk tarihinde Arapca cok muhim bir yer tutmuştur. Arap hegomonyacılığı İslam dinini de arkasına alarak Turkler ve başka milletler ustunde Arap egemenliği kurmuştur. Orneğin İslamiyet ile ilişkisinde Araplar kendilerini birinci sınıf musluman kendi dışındakileri de ikinci sınıf ya da mevali (kole) musluman olarak gormuşlerdir. Turkler'in İslamiyet ile ilk tanışması 8. ve 9. yuzyıllarda Turkistan da olmuştur. Arap ordularının komutanlığını yoneten Zalim Haccac ve Kuteybe ile Turkler'in tanışması Turkler'e ağır faturalara mal olmuştur. Binlerce Turk genci canlarını vermek zorunda kalmışlardır. Yuzyıllarca Arapca Allah'ın dili, Arap orfu ise İslami gelenek olarak İslamiyeti kabul eden uluslara İslam'ın şartı olarak kabul ettirilmeye calışılmıştır. Boylece İslam olmak icin adeta Arap orf ve adetlerini Arap kulturunu benimsemek şart koşulmuştur. Bu nedenle insan temel hak ve ozgurluklerinden bircok şey kaybedilmiştir. Tabi bu durum butun Araplar ve butun Arap ulkeleri icin soylenemez. Laik Cumhuriyetten yana Araplar ve Arap ulkeleride var. Orneğin; bizim ulkemizde ozellikle; Adana, Mersin, Hatay, İskenderun ve cevresinde yaşayan Arap yurttaşlarımız laik Cumhuriyetten yana, Ataturk ilkelerini benimsemiş modern toplumsal kesimimizdir. Tarihte; Turk Arap ilişkileri soz konusu olduğu zaman ya da Arap hegemonyacılığından soz ettiğimizde bu toplumsal kesimimiz anlaşılmamalıdır. Eleştiri konumuz İslamiyet'in adını kullanarak kurulmaya calışılan Arap hegemonyacılığıdır. İslamiyeti kabul eden ulusları Arap hegemonyacılığının asimilasyonudur.


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.