İnsan, varoluştan itibaren oteki insanlara maruzdur, muhtactır. Aşık olarak bir başkasıyla ilişkiye geceriz. İnanclarımız, umutlarımız yonunde birlikteliklere, gruplara dahil olur, gelecek toplum tasarımları icin ortaklıklar kurarız. Ben ile otekinin ilişkiye, iletişime girdiği tum bu zeminler hangi asli duyguların, hangi yoklukların varlığı uzerinde yukselir? Butun bu zeminleri hayal kırıklığına, hayal kırıklığından da ote bir felaket imkanına acık kılan, bizi bu imkan uzerinde var eden, bu imkana maruz bırakan şey nedir? Maurice Blanchot, İtiraf Edilemeyen Cemaat'te yirminci yuzyılda varoluşumuzu anlamlandırmış ve anlamlandırmaya devam eden 'cemaat' deneyimleri ışığında, birlikteliklerimizin ozune doğru lanetli ve caresiz bir yolculuğa cıkmaktadır.
Ceviri:Işık Erguden
Yayınevi: Ayrıntı
Basım Yılı:1997