• 16-07-2022, 00:28:57
    #1

    Yılmaz Guney uzerine bir kitap ne olmalı, nasıl olmalıdır? Yılmaz Guney sineması uzerine kuşkusuz bir cok araştırma yapılması, sayısız kitabın yayınlanması gerekir. Ben, kendi adıma, cok değişik bicimlerde kitaplar hayal ettim. Yılmaz'ın yaşamını ceşitli belgelerler, tanıklıklarla, gazete kupurleriyle ortaya koymaya calışan ozyaşamsal bir kitap... Tum filmlerini (ve ek olarak belki romanlarını, mektuplarını, vs.) ele alıp irdeleyen, demek ki yapıtına yonelik bir kitap... Yalnızca onu tanıyan, onunla birlikte olmuş, birlikte calışıp uretmiş kişilerle konuşmalardan ve tanıklık derlemelerinden oluşan bir kitap... Bunların hepsinin yapılması gerekiyor. Ancak şunu farkettim: zamanı zaten kısıtlı olan hayatımızda gunler, aylar, yıllar akıp gidiyor ve biz, acaba nasıl bir Yılmaz Guney kitabı diye duraksarken, Yılmaz'ı hic tanımayan kişiler yaşlanıyor, yerlerine yeni kuşaklar geliyor. Demek ki bir an once bir şeyler yapmak gerekli. Ben de, "mukemmel" Yılmaz Guney kitabını bir yana koyuyor ve bu alcak gonullu kitapla karşınıza cıkıyorum. Olası Yılmaz Guney kitaplarından yalnızca biri bu (ve kuşkusuz en iyisi de değil). Ama yine de bir Yılmaz Guney kitabı... Arkasının gelmesini dileyelim...

    Onceki yıl mı ne, Mimarar Sinan Universitesi'ne bağlı Sinema/TV Enstitusu'nde sinema tarihi dersi verirken, genc oğrencilerimden biri, bir ara şoyle dedi: " Hocam, acaba bize bir Yılmaz Guney filmi gosterme imkanınız var mı? Biz hic Yılmaz Guney filmi gormedik. Belki birinin kaseti filan vardır".
    Bu sozler karşısında, anlatılması zor bir duyguya, bir tur dehşete kapıldığıını anımsıyorum. Yılmaz Guney'in hicbir filmini gormemiş olmak! Yılmaz'ı hic perdede seyretmemiş olmak! ... Elbette ... Yıllar geciyor ve yepyeni kuşaklar yetişiyordu. Biz farkına bile varmadan, filmleri gorulemez olsa da, herkesin onu bildiğini, gorduğunu, tanıdığını varsayarken, Yılmaz'ı hic seyretmemiş, sadece adını duymuş gencler geliyordu. Yıllar yılı Nazım Hikmet'e reva gorulen, şimdi de Yılmaz'a goruluyordu. Kulaktan kulağa adı fısıldanan, bir efsane gibi soylenen, ama eserine ulaşılamayan bir sanatcı ... Cağımızın otesinde kaldığı sanılan bu tur bir olay, cağdaş olmak mantığıyla hicbir bicimde bağdaştırılamayacak olan bu tur bir uygulama, Nazım'dan sonra bu kez de Yılmaz Guney dolayısıyla Turkiye Cumhuriyeti'nin genc tarihine ne yazık ki yazılıveriyordu. Kimdi, kimlerdi bunun suclusu?
    Alıntıdır. Duzenleme bana aittir

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.