• 16-07-2022, 00:28:15
    #1

    Turkiye?de heykel dendiği zaman, en azından ?halk arasında?, esasen Ataturk heykeli anlaşılır. Ataturk heykelleri, ulkede heykel estetiğini belirleyen baskın unsur niteliğini taşıyor. Bu heykeller, aynı zamanda kamusal mekÂnlara nizam veriyor, kentin merkezini belirliyorlar. Aylin Tekiner, titiz calışmasında, oncelikle Ataturk heykelleri rejiminin politik bir tahlilini yapıyor. Başka deyişle, Ataturk heykelleri uzerinden bir siyasi tarih okuması gercekleştiriyor: Bu heykeller topluma nasıl mesajlar vermek uzere tasarlandı? Mesajlar, Cumhuriyet tarihi boyunca ne olcude devamlılık gosterdi, donemlere gore nasıl farklılaştı? Erken Cumhuriyet doneminde oluşturulan kişi ve devlet kultuyle donemin totaliter rejimlerinin estetik politikaları arasında ne gibi benzerlikler gorulebilir? Ozellikle 12 Eylul 1980 askerî darbesi sonrasındaki Ataturk heykeli yaptırma kampanyaları nasıl bir toplum tasarımının ifadesiydi?
    Kitaptaki diğer analiz duzlemini ise, Turkiye?deki Ataturk heykelleri envanterinin estetik acıdan ve gorsel mesajlar acısından yorumlanması oluşturuyor. Sadece belli başlı ?anıtsal? ornekler değil, pek bilinmeyen, kenarda koşede kalmış heykeller de bu gozle inceleniyor. Ayrıca, defalarca yeniden uretilen kalıp-modeller olgusuna ve bunun gitgide buyuyen ?piyasasına? dikkat cekiliyor. Kentsel peyzajın bir sabitine donuşen ve heykel algısını bir kalıba sokan Ataturk heykelleri hakkında, geniş perspektiften, analitik bir inceleme
    Alıntıdır. Duzenleme bana aittir

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.