Calışmalarıyla sosyolojinin sınırlarını genişleten, yuzyılın en parlak sosyologları arasında sayılan Zygmunt Bauman?ın en onemli kitaplarından birini sunuyoruz: Modernlik ve Muphemlik.
Bauman?a gore yaratıcılık, muphemlikle yakından ilişkilidir; muphemliğinse her zaman modernlikle ikircimli bir ilişkisi olmuştur. Modern proje bir yandan şeyleri adlandırmak, sınıflandırmak, duzenlemek ister; baş duşmanlarından biri bu sınırları ihlÂl eden, adlandırmalara direnen, kafa karıştıran muphem konumlanışlardır; ote yandan donup dolaşıp muphemliği tam da kendi uretir. Muphemlikse, modern projenin bu ?bahcecilik? ozlemleri karşısında, ceşitli stratejiler ureterek hayatta kalmaya calışır; kimi zaman kraldan cok kralcı olur, Alman?dan cok Alman olmaya calışan Yahudiler gibi; en mulayim olmaya calışırken farkında bile olmadan duzene karşı bir tehdit olur; Kafka?nın garip bir oykusunde ifadesini bulur; Simmel?in, Freud?un kuramlarında ve hayatlarında ortaya cıkar... Bir ucu Soykırım?a varabilir, oteki ucuysa modernliğin urettiği en yaratıcı, en zengin edebiyatlara, fikirlere, eserlere... Muphemlik modernliğin hem iflası hem başarısıdır.
Bauman, anlattığı hikÂyenin bir parcasıdır aynı zamanda. O, Kızıl Ordu saflarında faşist Almanlara karşı savaşmış bir komunistti. Savaştan sonra sosyalist utopyanın sadık bir burokratı olarak uzun yıllar calıştı. Ancak Bauman, modernist toplum projeleri iflas etmeye başlamadan bu projelere olan inancını yitirdi, itirazını dillendirdi. Dolayısıyla ordudan ve Varşova Universitesi?nden atıldı; sonra da Polonya?dan goc ederek, Batı Avrupa akademilerinde calışmaya ve yazmaya başladı. Bu hayat hikÂyesinin izleri kacınılmaz olarak duşunurun yapıtlarında ortaya cıkar. Doğu?dan Batı?ya; askerlikten sivilliğe; modernist sosyalist toplum projesinin neferliğinden, Batı akademilerinde duşunce ağırlıklı bir hayata geciş, duşunurun duşunsel anlamda modernden postmoderne gecişinin paralel izlekleridir... Şu da var: Bauman kendini bugun de sosyalist olarak tarif ediyor.
Bauman?a gore postmodernlik, ?muphemliğin ustesinden gelmeyi hedefleyen tipik modern gududen ozgurleşme? anlamına gelir; ote yandan postmodernlik ?kendi imkÂnsızlığıyla uğraşan, iyi ya da kotu bununla yaşamaya kararlı olan modernlik?tir.
Bauman, uyarıcı sorularıyla zihnimizi, ahlÂki duruşumuzla ilgili hassas noktaları ve yaratıcı potansiyellerimizi harekete geciriyor.