hatice sultan, muhteşem yuzyıl, muhteşem yuzyıl hatice sultan, dizi seti, selma ergec, haberleri,
Muhteşem Yuzyıl dizisinin Hatice Sultan'ı yani Selma Ergec "dizi seti artık ruyama giriyor" dedi. İşte o haber Melek'ler!


Muhteşem Yuzyıl'da 'Hatice Sultan' ı Selma Ergec, Women's Health Dergisi'nin nisan sayısına konuk oldu
Muhteşem Yuzyıl’da ‘Hatice Sultan’ rolunu başarıyla canlandıran Selma Ergec, Almanya doğumlu. Lise ve universiteyi Almanya’da okumuş, oğrenci değişim programı kapsamında İngiltere ve Fransa’da bulunmuş. Euregio Archerster, Musikschulorchester ve Streichergrupp orkestralarında keman calmış.
1998’de Munster Tıp Fakultesi’ne girmiş, altı yıllık okulu ucuncu yılda bırakıp Turkiye’ye gelerek Capa Acil Dahiliye’de ve Adana’da staj yapmış. İngilizce, Almanca, Fransızca konuşan oyuncunun binicilik, eskrim gibi ilginc hobileri var.
Pilates ve yoga gibi sporlardan da keyif alan Selma Ergec, Women’s Health Dergisi’nin nisan sayısına konuk oldu.
‘Muhteşem Yuzyıl’ dizisinin en dikkat ceken oyuncularından biri de sensin. Yurt dışında eğitim aldın, birkac yabancı lisan konuşuyorsun ve enteresan hobilerin var. Ailen seni ne derece yonlendirdi?
Ailem bana ne baskı yaptı ne de zorladı ama her konuda teşvik etti. Mesela keman beni cok sıkıyordu ama devam etmem yonunde cesaretlendirdiler. İngiltere’ye gitmek benim fikrimdi, onlar da beni destekledi. Televizyon izlemek yerine kitap okumak, enstruman calmak, resim yapmak gibi becerileri hep ailemden aldım. Bu tur alışkanlıklar zorlamakla olmuyor. İnsanın icinden gelmeli. Ebeveynlerin cocuklarını zorlayarak onlara bazı beceriler kazandırabileceğine inanmıyorum. Onlar, kendi varoluşlarıyla bana ornek oldular.
Aldığın eğitim ve gorgunun mesleğine katkısı ne kadar oldu?
Okuduklarım, yaşadıklarım ve tecrubelerim bana yardım ediyor tabii ki. Genel kultur oyunculuğu besler. Sette beraber calıştığım insanlardan da cok şey oğreniyorum. Bambaşka hayatlardan gelen insanlar bana muthiş eğitim fırsatları sunuyor. Başkalarında olan ozellikleri de ozumsemek, suzgecimden gecirip faydalanmak hoşuma gidiyor. Son derece mantıklı biriyim. Uc yaşında bir cocuk gibi devamlı soru sorarım.
Oyunculuk da mı meraktan doğdu?
Evet. Başta urkutucuydu, zaten bu yuzden cazip geldi. Birey, cocukluğundan itibaren oyuncudur zaten. Biri prenses olur, diğeri buyucu... Cocuklar oyun oynayarak sosyalleşir. Onların hayal dunyası geniştir, kılıktan kılığa girip rol yapmaya bayılırlar. Bu bir deneyimleme ve oğrenme surecidir onlar icin. Benim icimde de hep oyunculuk arzusu vardı. Oyunculuğa başlamak benim icin bir cesaret sınavıydı.
Once drama, edebiyat ve guzel sanatlar okuyordun, sonradan tıp okumaya nasıl karar verdin?
Lisede drama, edebiyat ve guzel sanatlar dersleri alıyordum zaten, İngiltere’de de bunları secmiştim. Kimya, fizik, matematik gibi derslerden hic hoşlanmazdım. Tıp okurken de en sevdiğim ders anatomiydi. ‘Hayatın amacı nedir?’, ‘Doğru nedir?’ gibi sorulara cevap ararken tıp okumaya karar verdim.
Tıbbı bırakınca da felsefe ve psikoloji okumaya başladın...
Evet ama onu da terk ettim. O sıralarda oyunculuğa başlamıştım, okul icin vakit bulamadım.
“Her an tıbba geri donebilirim”
Şu anda yeniden universiteye gitme şansın olsa ne okumak isterdin?
Tıbba karşı cok buyuk bir sevgim var, her zaman geri donmeyi duşunebilirim. Ayrıca Doğu felsefesi cok ilgimi cekiyor. Ejiptoloji (Mısır uygarlığı) okumak isterdim. Oğrenmenin ve bilimin sonu yok. Aynı şeyi kitap konusunda da yaşıyorum.
Keman calmaya devam ediyor musun?
Uzun seneler orkestralarda caldım, şimdi sadece kendime ve kopeğime calıyorum.
Spora vakit bulabiliyor musun?
Binicilik yapıyorum ama bu aralar ona da vakit yok. Havalar ısınınca tekrar başlamak istiyorum. Antakya’da ‘Asi’ dizisini cekerken at binmek cok zevkliydi. Binicilik cok riskli bir spor, duşup bir yerlerimi kırmaktan cekiniyorum acıkcası. Yoga yapmaktan cok hoşlanıyorum. Dalışa gitmek istiyorum ama ona da vaktim yok.
Dort-beş yabancı dil konuşuyorsun. Avrupa ya da Amerika sinemasında oynamak ister miydin?
Tabii isterim. Almanca ya da İngilizce oynamak benim icin son derece keyifli olur. Sanırım şansımı biraz daha zorlamam lazım. Ve biraz daha hırslı olmam gerekiyor.
Mehmet Gunsur’le rol aldığın ‘Ses’ filminin cekimleri keyifli miydi?
Cok eğlenceliydi. Benim ilk psikolojik gerilim filmimdi. Cekimler 1 ay surmuştu. O ekiple hayatımın sonuna kadar calışabilirim.
‘Oyuncu odamızda cok eğleniyoruz’
‘Muhteşem Yuzyıl’ seti de keyifli mi?
Cok yoğun ve yuksek konsantrasyon gerektiren bir calışma tempomuz var. Genelde dizi setlerinde, belli bir sureden sonra herkese bir rahatlık gelir. Oyuncular rollerini ozumsemiştir, herkes gorevini bilir, cekimler tıkır tıkır gider. Bizde boyle bir rahatlama soz konusu değil. Her sahne buyuk bir ozenle cekiliyor. Asla rutine binme, rahatlama diye bir şey yok. Bu da bence muthiş bir şey! Bu dizide rol aldığım icin cok şanslıyım. Yoğun tempoya rağmen eğlenmeye vakit bulabiliyoruz. Oyuncu odamızda eğlence eksik olmuyor.
Rol gereği de olsa sarayın ihtişamlı ortamında vakit gecirmek nasıl bir duygu?
Orada olmaya zamanla alışıyorsun. Şu anda Hatice Sultan’ın odasını cok seviyorum. Setin buyulu, masalsı bir havası var. Fantezi dunyasında olduğumuzu hissediyoruz. Saraydan cıkınca afallamıyoruz ama ruyama giriyor.
Yoğun tempoda enerjini nasıl topluyorsun?
Mesela dengeli beslenebiliyor musun? Calışırken yemeyi sevmem. Beslenme konusunda ders verecek kadar bilgim var ama bunları kendim uygulamıyorum. Ufak tefek atıştırmalıklarla karnımı doyuruyorum: Meyve suyu, kuruyemiş ve besin takviyeleri... Dekor icin ortaya koydukları meyvelerden de faydalanıyoruz.