ebru cundubeyoğlu, dizisi, kalbim seni secti, resimleri, roportajı, haberleri, hakkında detaylı bilgiler burada






Eski Turkiye guzellerinden birzamanlarnı sabah şekeri şimdilerin ise dizi oyuncusu Ebru Cundubeyoğlu ile yapılan roportajı sizlerle paylaşıyorum melekler


'Kalbim Seni Secti'de rol alan, bir donemin 'sabah şekeri' Ebru Cundubeyoğlu: Bizim zamanımızda sabah programları farklıydı. Pozitif başlıyorduk gune... Ekranda biri bağırırsa hekes doner bakar. Bu, halk o programı istiyor demek değildir


atv'de yayınlanan 'Kalbim Seni Secti' dizisi ile ekranlara donen Ebru Cundubeyoğlu 'icindeki Ebru'yu Aktuel dergisinden Arda Uskan'a anlattı...

Uzun bir aradan sonra yine bir diziyle geliyorsunuz ekranlara. Diziyi biraz anlatır mısınız?
'Kalbim Seni Secti' guzel bir drama... Her şey, guzel bir aşk hikayesiyle başlıyor. Birbirini seven bir adam ve bir kadın... Biraz klasik giriş; oğlan fakir, kız zengin...
Almanya doğumlusunuz ama cocukluğunuz burada gecti galiba...
Almanya ile ilgili hicbir şey hatırlamıyorum. Ben uc yaşımdayken donmuşuz. Bugune kadar da gidemedim Almanya'ya...

TV COK CAZİP GELDİ
İktisat mezunusunuz; bu işlere nasıl bulaştınız?
Radyo-televizyon hep bana cazip gelmişti. Onun eğitimini goremedim, iktisat nasip oldu. O sıralarda bir guzellik yarışmasına girdim ve Turker İnanoğlu'ndan sunuculuk teklifi aldım. TRT'de 'Bir Başka Gece'ye başladım...
O da bir donemin efsane programlarından biriydi. Sonra uzun bir sure tiyatro yaptınız ve hÂl devam ediyorsunuz. Ne ifade ediyor size tiyatro? Oyle fazla parası pulu da yok...
Cok zahmetli ve emek vermek gereken bir iş. Parası da o emeğin karşılığını bulmuyor. Ama oyunculuğuma kattığı şeyler goze alınırsa o emeğe değiyor... Bir dizide, bir filmde tekrarlar yapabilirsiniz. Ama tiyatroda sahnedesiniz, tekrarı yok. Ben aşığım tiyatroya ve cok seviyorum.
Bir de sizin sabah şekerliğiniz var...
Evet, evet... 95 senesinde Yalcın Dumer'le yapmıştık sabah şekerliğini... Aslında sabah programlarını cok onemserim. Sabah şekerliği, biraz dalga gecilen bir şey gibi ama aslında sabah saatleri televizyon icin cok onemlidir. Hangi kanalda kalınmışsa genelde aynı kanal izlenir. Son senelerde kadın programlarıyla filan daha onem kazandı.
Oyle ama ben onlara bakmaya pek dayanamıyorum...
Bizim donemimizde farklıydı ama. Daha pozitif başlıyorduk, şarkılar soyleniyor, soyleşiler yapılıyordu... Reyting alıyor diye bir işi tutturmaya calışmak cok yanlış. Eğer birisi bağırırsa hepimiz doner bakarız. Bu da bir donup bakış aslında. Donup bir bakılıyorsa "halk bunu istiyor" diyorlar ya, bu cok buyuk haksızlık. Tuhaf şeyler oluyor, tabii ki donup bakıyoruz...
Ama tuhaf şeyler surekli devam ediyor ve herkes de donup bakmaya devam ediyor.
Maalesef oyle ama bu ilgi değil bana gore... Biz şaşırıp bakıyoruz, bunlar istekmiş gibi algılanıyor. Boyle yanlış bir yola girildi bence.

ŞİİR KİTABIM CIKTI
Bir de şair yonunuz var. 'Kitaplı' bir şairsiniz anladığım kadarıyla...
Az once dediğim gibi, ekran yuzu olduğunuz zaman bazı alanlarda kabul gormeniz zorlaşıyor. Kitabım Cınar Yayınevi'nden cıktı, aslında herkes Cin Ali filan gibi kitaplar cıkarabiliyor. Ama şiirin kabullenmesi gercekten zor, şiir sevenler cok az ve icine kapalı bir kitle...

ANNELİK HAYAT BOYU SUREN BİR MESULİYET
Biraz da anneliği konuşalım...
O bambaşka, cok guzel bir şey... Allah herkese nasip etsin...
Kac yaşına geldi Duru...
Beş bucuk yaşına geldi...
İlk donem cok zor olmuştur herhalde, uyutmalar, sallamalar filan...
İlk doğduğunda bana "On gune kadar toparlarsın, kırk gunluk olunca rahatlarsın" dediler. İki aylık oldu, uc aylık oldu "Aaa" dedim "Bu boyle gidiyor, hani ferahlayacaktım?" En son şuna karar verdim. Arjantin'e yarışma programı sunmaya gideceğim, tek başıma gidemem, cocuk var. Anneme telefon ettim, "Anne Arjantin'e gidebilir miyiz?" dedim. O zaman anladım ki cocukların annelerine zorlukları hic bitmiyor.
Bu 'cocuk mu, kariyer mi' lafları palavra herhalde...
Cocukmuş, kariyermiş, sacma şeyler. Bir hayat yaşıyoruz. Hayatı bir koldan tutturup aynı şeyler yapmak cok acımasızca ve uzucu...

GUZELLİK HER İŞTE ARTI
Guzel bir kadın olmanın bu işlerde artısı nedir?
Guzellik her işte artı... Sadece bu işte değil...
Ama adaletsiz bir şey değil mi bu?
O adaleti sağlamak icin de bazı insanlar guzellerin cok akıllı olmadığını duşunuyor. Guzel olunca yaptığınız her şey cok goze batıyor.
Bir de sarışınsa ustelik...
O zaman aptal sarışın oluyorsun. Ama guzellik bebekleri bile etkiliyor. Bir altın oran varmış, biliyorsunuz... Siz uyuyor musunuz bu orana?
Bilmiyorum, olcturmedim. Kısaca guzellik her işte insanı biraz one geciriyor.