Andre Maurois _ Duşunceleri Okuyan Makina Tıpkıcekim PDF
https://forumla.net/
https://forumla.net/
Duşunceleri Okuyan Makina Tıpkıcekim PDF:
Duşunceleri Okuyan Makina Tıpkıcekim PDF CS:
Duşunceleri Okuyan Makina Tıpkıcekim PDF RCS:
Fransız edebiyatı profesoru olmama ve Balzac - Balzak - hakkındaki tezimin yalnız meslekdaşlarım tarafından değil en ehemmiyetsiz munekkitlere varıncıya kadar herkes tarafından alakayla karşılanmasına rağmen şimdiye kadar bizzat hayal mahsulu bir eser yazmadım. Gencliğimde o yaşta olan bircokları gibi endişeli ve hayalperestken, bu cinsten muhtelif hikaye mevzuunun beni cezbettiğini itiraf ederim.
İlk genclik yıllarından beri oykuler de yazmıştır A. Maurois. Bu oykulerin coğunda olağanustu kişilerin seruvenleri anlatılır. Bir eleştiricinin dediği gibi bu «oykuler» ince bir mizaha burunen gizemli hava icinde okuyucuyu surukleyen «biblo» gibi işlenmiş kucuk başyapıtlardır. «Ulaşılmaz diyarlar» , «Ruh tartıcıları» , «Duşunceleri okuyan makine» gibi adlar, bu oykulerin karakteri hakkında bir verebilir bize.
André Maurois?nın biyografileri de; politika ya da sanat dunyasında un yapmış kişilerin kişiliklerini ve yaşantılarını romana benzeyen akıcı, canlı bir anlatışla verir. Biyografilerinde bağlı kaldığı iki ilkeden biri, kahramanının yaşam akışını, zaman zaman (kronoloji) gore izlemek, oteki de, gereksiz ayrıntılara girmemektir.
Maurois biyografilerini yazarken sanatcı kişiliği, yaratıcılığı ile birlikte, olabildiği kadar objektif bir tarihci titizliği gostermiştir. Bu biyografilerden bircokları ayrı kişilerin (Shelley, Byron, Hugo, Dinckens, Turgeniev?) yaşam oykuleridir. Kimilerinde de buyuculer ve mantıkcılarda olduğu gibi bircok kişinin yaşam oykusunu bir kitapta toplamıştır: Kipling, Wells, Bernard Shaw? gibi.
Maurois?nın başarı ile yazdığı yapıtlar arasında tarih incelemelerinin de onemli bir yeri vardır.
André Maurois; Fransız yazarıdır (Elbeuf 1885-Neuilly-sur-Seine 1967)
Emile Herzog?un edebiyattaki takma adı. Lise oğrenimi sırasında ?yaşamımın en buyuk şansı? dediği felsefe oğretmeni Emile Charteier?nin (Alain) oğrencisi oldu, ondan aldığı etkiyle sanata yoneldi. Edebiyat oğreniminden sonra ailenin tekstil fabrikalarından birini on yıl yonetmesine karşın yazmaktan uzak kalmadı. İlk kitapların konu izlenimlerin Birinci Dunya Savaşı sırasında cevirmen olarak yanlarında bulunduğu İngiliz karargÂhından derledi, Anglosakson dunyasına duyduğu ilgi, sevgi, bu savaş sırasında dost olduğu İngiliz subaylarının kişiliklerinden gelir. Savaş sırasındaki gunluk yaşam gozlemlerini, soyleşi ozlerini ince bir alay, zengin nukte gucu, olgun bir anlatımla işledi: Les Silences du Colonel Bramble (Albay Bramble?ın Susuşları) 1918, Doktor O?Grady?nın Gevezelikleri (Les Discours du Docteur O?Grady) 1921. Cok başarılı tarih, yaşam oykusu, deneme eserleri varsa da asıl romancı olarak unlendi. Bu turdeki urunlerinin hepsi butun dillere cevrildi: İklimler (Climats) 1928, Aile Cemberi (Le Cercle de Famille) 1932, L?Instinct du Bonheur (Mutluluk İcgudusu) 1934, Duşunceleri Okuyan Makine (La Machine a Lire Les Pensees) 1937. İlk savaş izlenimli kitaplarını surduren denemeleri: Cephe Sohbetleri (Dialogues sur le Commendemant) 1924, Mes Songes que Voici (İşte Kurduğum Duşler) 1933. Duygular ve Adetler (Sentiments et Coutumes) 1934, Yaşamak Sanatı (Un Art De Vivre) 1939. Bu tarihe kadar yazıp yayımlattığı yaşam oykuleri: Ariel (Shelley?in Yaşamı) 1923, Disraeli (1927), Byron (1930), Turgenyev (1931), Voltaire (1935), Chateaubriand (1938), Marcel Proust (1939), tarih alanında Histoire de l?Angleterre (İngiltere Tarihi) 1937.
Yaşı geckin olduğu icin İkinci Dunya Savaşı yıllarını İngiltere ve ABD?de gecirdi, verimli calışkanlığını elden bırakmadı: Amerika Birleşik Devletleri Tarihi (Histoire des Etats-Unis) 1943, Histoire de France (Fransa Tarihi) 1943, SSCB bolumunu Aragon?un yazdığı yeni bir ABD tarih yorumu: Amerika-Rusya (Les Deux Géants) 1963. Yaşam oykusu dizisini yeni katkılarla zenginleştirdi. 1938?den başlayarak uyesi olduğu Fransız Akademisi?ndeki yerini şerefle koruyarak oykulerini de bir araya getirdi: Pour Piano Seul (Tek Piyano İcin) 1960, Romancılığını yeni başarılarla surdurdu: Sevememek (Terre Promise) 1946, Sonbahar Gulleri (Les Roses de Septembre) 1956. Denemeciliğinin yeni urunleri de buyuk ilgi gordu. Cok geniş bir okur kitlesinin surekli ilgisini ceken, hicbir zaman değer yitirmeyen uretkenliğiyle Maurois; eleştiriler, anılar, bir oyun ve gazeteler icin duşunce urunleri de yazdı, yaşam oykuleriyle romanlarının bazıları iyi filmlere konu oldu.
Kitabı tercume eden Orhan Fazıl Kısakurek Necip Fazıl Kısakurek'in anneleri farklı kardeşidir. Necip Fazıl Kısakurek'in babasının ikinci evliliğinden Orhan Fazıl Kısakurek adında bir avukat, entelektuel, Fransızca bilen, roman, hikaye tercume etmiş bir kardeşi var. Necip Fazıl Kısakurek'in oğlu Mehmet Kısakurek bey anlatmıştı. Bir gece saat 12'de tartışmaya başlıyorlar kardeşiyle. Kardeşi diyor ki, "Ben senin davanla, fikriyatınla, tarih tezlerinle, dini-tasavvufi kitaplarınla ilgili değilim. Benim icin sen Turk edebiyatının en onemli şairlerinden birisin, başka da bir şey değilsin."
"Oyle mi, cık dışarı" diyor Necip Fazıl.
Neslihan yenge rahmetli, uğraşıyor cıkarmamak icin, gece yarısı korkunc sağanak halinde, eline şemsiye vermek istiyor, Yok, diyor, şemsiyesiyle gelmişse şemsiyesiyle gitsin, şemsiyesiz geldiyse defolsun gitsin. Benim boyle bir kardeşim yok.
Ve bir daha da goruşmuyor.
https://forumla.net/
https://forumla.net/
Duşunceleri Okuyan Makina Tıpkıcekim PDF:
Duşunceleri Okuyan Makina Tıpkıcekim PDF CS:
Duşunceleri Okuyan Makina Tıpkıcekim PDF RCS:
Fransız edebiyatı profesoru olmama ve Balzac - Balzak - hakkındaki tezimin yalnız meslekdaşlarım tarafından değil en ehemmiyetsiz munekkitlere varıncıya kadar herkes tarafından alakayla karşılanmasına rağmen şimdiye kadar bizzat hayal mahsulu bir eser yazmadım. Gencliğimde o yaşta olan bircokları gibi endişeli ve hayalperestken, bu cinsten muhtelif hikaye mevzuunun beni cezbettiğini itiraf ederim.
İlk genclik yıllarından beri oykuler de yazmıştır A. Maurois. Bu oykulerin coğunda olağanustu kişilerin seruvenleri anlatılır. Bir eleştiricinin dediği gibi bu «oykuler» ince bir mizaha burunen gizemli hava icinde okuyucuyu surukleyen «biblo» gibi işlenmiş kucuk başyapıtlardır. «Ulaşılmaz diyarlar» , «Ruh tartıcıları» , «Duşunceleri okuyan makine» gibi adlar, bu oykulerin karakteri hakkında bir verebilir bize.
André Maurois?nın biyografileri de; politika ya da sanat dunyasında un yapmış kişilerin kişiliklerini ve yaşantılarını romana benzeyen akıcı, canlı bir anlatışla verir. Biyografilerinde bağlı kaldığı iki ilkeden biri, kahramanının yaşam akışını, zaman zaman (kronoloji) gore izlemek, oteki de, gereksiz ayrıntılara girmemektir.
Maurois biyografilerini yazarken sanatcı kişiliği, yaratıcılığı ile birlikte, olabildiği kadar objektif bir tarihci titizliği gostermiştir. Bu biyografilerden bircokları ayrı kişilerin (Shelley, Byron, Hugo, Dinckens, Turgeniev?) yaşam oykuleridir. Kimilerinde de buyuculer ve mantıkcılarda olduğu gibi bircok kişinin yaşam oykusunu bir kitapta toplamıştır: Kipling, Wells, Bernard Shaw? gibi.
Maurois?nın başarı ile yazdığı yapıtlar arasında tarih incelemelerinin de onemli bir yeri vardır.
André Maurois; Fransız yazarıdır (Elbeuf 1885-Neuilly-sur-Seine 1967)
Emile Herzog?un edebiyattaki takma adı. Lise oğrenimi sırasında ?yaşamımın en buyuk şansı? dediği felsefe oğretmeni Emile Charteier?nin (Alain) oğrencisi oldu, ondan aldığı etkiyle sanata yoneldi. Edebiyat oğreniminden sonra ailenin tekstil fabrikalarından birini on yıl yonetmesine karşın yazmaktan uzak kalmadı. İlk kitapların konu izlenimlerin Birinci Dunya Savaşı sırasında cevirmen olarak yanlarında bulunduğu İngiliz karargÂhından derledi, Anglosakson dunyasına duyduğu ilgi, sevgi, bu savaş sırasında dost olduğu İngiliz subaylarının kişiliklerinden gelir. Savaş sırasındaki gunluk yaşam gozlemlerini, soyleşi ozlerini ince bir alay, zengin nukte gucu, olgun bir anlatımla işledi: Les Silences du Colonel Bramble (Albay Bramble?ın Susuşları) 1918, Doktor O?Grady?nın Gevezelikleri (Les Discours du Docteur O?Grady) 1921. Cok başarılı tarih, yaşam oykusu, deneme eserleri varsa da asıl romancı olarak unlendi. Bu turdeki urunlerinin hepsi butun dillere cevrildi: İklimler (Climats) 1928, Aile Cemberi (Le Cercle de Famille) 1932, L?Instinct du Bonheur (Mutluluk İcgudusu) 1934, Duşunceleri Okuyan Makine (La Machine a Lire Les Pensees) 1937. İlk savaş izlenimli kitaplarını surduren denemeleri: Cephe Sohbetleri (Dialogues sur le Commendemant) 1924, Mes Songes que Voici (İşte Kurduğum Duşler) 1933. Duygular ve Adetler (Sentiments et Coutumes) 1934, Yaşamak Sanatı (Un Art De Vivre) 1939. Bu tarihe kadar yazıp yayımlattığı yaşam oykuleri: Ariel (Shelley?in Yaşamı) 1923, Disraeli (1927), Byron (1930), Turgenyev (1931), Voltaire (1935), Chateaubriand (1938), Marcel Proust (1939), tarih alanında Histoire de l?Angleterre (İngiltere Tarihi) 1937.
Yaşı geckin olduğu icin İkinci Dunya Savaşı yıllarını İngiltere ve ABD?de gecirdi, verimli calışkanlığını elden bırakmadı: Amerika Birleşik Devletleri Tarihi (Histoire des Etats-Unis) 1943, Histoire de France (Fransa Tarihi) 1943, SSCB bolumunu Aragon?un yazdığı yeni bir ABD tarih yorumu: Amerika-Rusya (Les Deux Géants) 1963. Yaşam oykusu dizisini yeni katkılarla zenginleştirdi. 1938?den başlayarak uyesi olduğu Fransız Akademisi?ndeki yerini şerefle koruyarak oykulerini de bir araya getirdi: Pour Piano Seul (Tek Piyano İcin) 1960, Romancılığını yeni başarılarla surdurdu: Sevememek (Terre Promise) 1946, Sonbahar Gulleri (Les Roses de Septembre) 1956. Denemeciliğinin yeni urunleri de buyuk ilgi gordu. Cok geniş bir okur kitlesinin surekli ilgisini ceken, hicbir zaman değer yitirmeyen uretkenliğiyle Maurois; eleştiriler, anılar, bir oyun ve gazeteler icin duşunce urunleri de yazdı, yaşam oykuleriyle romanlarının bazıları iyi filmlere konu oldu.
Kitabı tercume eden Orhan Fazıl Kısakurek Necip Fazıl Kısakurek'in anneleri farklı kardeşidir. Necip Fazıl Kısakurek'in babasının ikinci evliliğinden Orhan Fazıl Kısakurek adında bir avukat, entelektuel, Fransızca bilen, roman, hikaye tercume etmiş bir kardeşi var. Necip Fazıl Kısakurek'in oğlu Mehmet Kısakurek bey anlatmıştı. Bir gece saat 12'de tartışmaya başlıyorlar kardeşiyle. Kardeşi diyor ki, "Ben senin davanla, fikriyatınla, tarih tezlerinle, dini-tasavvufi kitaplarınla ilgili değilim. Benim icin sen Turk edebiyatının en onemli şairlerinden birisin, başka da bir şey değilsin."
"Oyle mi, cık dışarı" diyor Necip Fazıl.
Neslihan yenge rahmetli, uğraşıyor cıkarmamak icin, gece yarısı korkunc sağanak halinde, eline şemsiye vermek istiyor, Yok, diyor, şemsiyesiyle gelmişse şemsiyesiyle gitsin, şemsiyesiz geldiyse defolsun gitsin. Benim boyle bir kardeşim yok.
Ve bir daha da goruşmuyor.