İMPARATORLUK(VAKIF) ISAAC ASIMOV
Samanyolunda bir milyon gezegenden oluşan dev imparatorluk
cokmeye yuz tutmuştur. İnsanlar gunden gune barbarlaşmaktadır.
Psikolog Dr. Hari Seldon ve meslektaşları yeni bir guc oluşturarak
bu yıkılışı onlemek zorunda olduklarının bilincindedirler.Yoksa binlerce
yıl surecek bir anarşinin sucunu sonsuza kadar taşıyacaklardır.
TAMAMI TARAFIMDAN TARANMIŞ VE DUZENLENMİŞTİR
HERKESE İYİ OKUMALAR DİLERİM...
PDF:
DOCX:
EPUB:
VAKIF Okuma sıralaması; Turkiye'de yayınlanan isimleri; Orjinal isimleri ile birlikte hepsi aşağıdaki tabloda...
Not: Bir arkadaşımız zamanında bu kitapta 1-2 sayfanın eksik olduğunu
soylemiş ve bende o zamanlar bulmuş ve tarayıp kaydetmişim. Ancak kitabın
neresinde ve tekrar duzenleyip mi attım hatırlamadığım icin bu kısmı
aşağıya yapıştırıyorum. Okurken eksik olduğunu fark ederseniz buradan
alabilirsiniz...
Kusura bakmayın nerede olduğunu araştıracak zamanım olmadı ama
dediğim gibi duzenlemiş de olabilirim inanın hatırlamıyorum...
--------------------------------------------------------
«Hicbir planım yok.»
« EE ? »
«E si, me si yok! Hardin vaktiyle, ?Başarıya ulaşmak icin sadece plan yapmak yeterli değildir,? demiş. ?İnsan ayrıca koşullara gore tavır almasını da bilmelidir.? Ben de koşullara uygun şekilde davranacağım.»
Twer kararsızca başını salladı. İki adam ayağa kalkarak birbirlerine baktılar.
Mallow birden, «Twer,» dedi. «Benimle gelmek ister misin? Oyle şaşkın şaşkın bakıp durma. Siyasetin daha heyecanlı olduğuna karar vermeden once sen de bir Tuccardın. Daha doğrusu bana oyle soylediler.»
«Nereye gidiyorsun? Bana bunu soyle.»
«Whassalia Catlağı?na doğru. Uzaya acılıncaya kadar daha kesin bir şey soyleyemem. Ee, ne diyorsun?»
«Ya Sutt benim burnunun dibinden ayrılmamı istemezse?»
«Hic sanmıyorum. Beni başından atmaya calışıyorsa, senin icin de aynı şey soylenemez mi? Ayrıca her Tuccar uzaya acılırken tayfalarım kendisi secer, yoksa yolculuğa cıkmaz. Ben de yanıma her istediğimi alırım.»
Twer?in gozlerinde garip bir pırıltı belirdi. «PekÂlÂ, seninle geleceğim.» Elini uzattı. «Uc yıldan beri ilk yolculuğum olacak bu.»
Mallow adamın elini kavrayarak hararetle sıktı. «İyi! Hem de cok iyi! Şimdi gidip benim cocukları toplamam gerekir. ?Uzak Yıldız?ın nerede bağlı olduğunu biliyorsun, değil mi? İyi. Yarın gemiye gel. Şimdilik hoşcakal.»*
Koreli tarihte sık sık rastlanılan bir fenomendi. Burası, yoneticisinin adından başka her bakımdan hukumdar olduğu bir cumhuriyetti. Burada yasal krallıklarda gorulen iki etken, yani hukumdarlık ?şerefi? ve saray etiketi yoktu. Bunların dışında despotluk sınırlanmadan surup gidi yordu.
Maddi bakımdan Koreli pek zengin sayılmazdı. Galaksi İmparatorluğu sona ermiş ve geride kanıt olarak sessiz anıtlar ve yıkık binalar bırakmıştı. Vakfın egemenliği henuz başlamamıştı. Koreli hukumdarı Komdor Asper Argo bunun başlamaması konusunda da cok kararlıydı. Asper Argo, Tuccarlara cok sıkı kurallar uyguluyor, misyonerlerin Korell?e girmesiniyse yasaklıyordu.
Uzay limanı eski ve bakımsızdı. Uzak Yıldız?ın murettebatı da sıkıntıyla bunu duşunuyorlardı. Curumuş hangarlar atmosferi zehirliyorlardı sanki. Jaim Twer pasyans acarken sıkıntıyla kaşınıp duruyordu.
Hober Mallovv duşunceli duşunceli, «Burada alışveriş icin cok uygun malzeme var,» dedi. Tuccar sakin sakin seyir lumbozundan dışarı bakıyordu.
Aslında şu ana kadar Koreli konusunda soylenecek başka bir şey bulamamıştı. Yolculuk olaysız gecmişti. Uzak Yıldızı durdurmak icin gezegenden fırlayan Koreli filosu, eski zaferlerden kalma kucuk, arızalı gemiler ya da hantal teknelerden oluşuyordu. Filo korkuyla Uzak Yıldız?a fazla yaklaşmamıştı. HÂl da aynı uzaklığı koruyorlardı. Mallow bir haftadan beri yerel hukumetin uyeleriyle konuşmak istediğini acıklıyor» ama buna bir cevap da alamıyordu.
Mallow, «Burada alışveriş icin uygun malzeme var,» diye yineledi. «Koreli icin ?bakir bir yer? diyebiliriz.»
Jaim Twer sabırsızca başını kaldırarak elindeki kÂğıtları bir kenara attı. «Lanet olsun! Ne yapmak niyetindesin, Mallow? Tayfalar homurdanıyor. Gemi subayları endişeli. Ben de duşunuyorum.»
«Duşunuyor musun? Neyi duşunuyorsun?»
«Bu durumu. Ve seni... Sen ne yapıyorsun?»
«Bekliyorum.»
Orta yaşlı tuccar soylenmeye başladı. Kıpkırmızı kesilmişti. «Eu işi korcesine yapıyorsun, Mallow,» diye homurdandı. «Bu alanın etrafında nobetciler bekliyor. Yukarıda da gemiler dolaşı¬yor. Ya bizi havaya ucurmaya hazırlanıyorlarsa?»
«Bunu yapmak icin bir hafta beklemezlerdi.»
«Belki de takviye guclerini bekliyorlar.» Twer?in kurnaz bakışlı gozlerinde sert bir ifade vardı.
Mallow bir koltuğa oturdu. «Evet, bunu ben de duşundum. Boylece ortaya guzel bir sorun cıkıyor. Bir, buraya başımız derde girmeden eriştik. Ama bu onemli olmayabilir. Sonucta gecen yıl uc yuzden fazla gemiden sadece ucu kaybol¬muş. Yani yuzde duşuk. Ama bu, KorelPlilerin atom gucune sahip gemilerinin sayılarının az olduğu anlamına da gelebilir. Bu yuzden sayıları artmadıkca bu gerceği belli etmekten kacınıyorlar. Ote yandan da bu Korell?lilerde hic atom gucu olmadığı anlamına da gelebilir. Ya da atom si-
--------------------------------------------------------------------------