Sararıp durdu gorduklerimiz; sonbahar sarıbahar oldu birdenbire. Curuyen, yaşlanan ama turuncgil kadar da sulu ve iştah acıcı. Şey, eşyanın coğuluydu. Sarı, grinin-siyahın cocukluğuydu. Biz umudun muhalifiydik. Zanlılar itirafta bulunurken mahkemede tum avukatlar, savcılar, yargıclar bayılırdı.
Sadece bir figur kaldı aklımızda: Sarıya hucum eden lacivert. Ne kadar sarı varsa eğer lacivertler, maviler altında kaldı.
kucuk İskender, sarı ve lacivertin hukum surduğu topraklardan, insanlardan, patolojiden aldığı aşk ve şiddetle Akdenizli bir ağıt yakıyor. Anadolu Afrika oluyor. Portakal Hollanda oluyor. İstanbul tum başkentler oluyor. Recep Leonardo oluyor. Arabesk Blues oluyor. Ortadoğu'nun milli takımı cok uzaklarda amator bir cete oluyor. Eşyalar şey, şeyler hicbir şey oluyor. Sarı Şey, bizi daha da sarıyor, sardıkca sararıp sarpasarıyor.
Curumek mordu. Ece'nindi. Sarı ise sarılık gibi şiire giyinip İskender'e has idrar tadında serum gibi gozlere cokuyor.
İşte şimdi tam da sara'rmak zamanı!
Sayfa Sayısı: 110
Yayınevi: Sel
Basım Yılı: 2010
ISBN: 9789755704661
Aranabilir PDF + 3 MB
Mediafire