Brezilya'da Amazonlardan başka bir şey gormedi gozum.
O ne buyuk ırmak, o ne ucsuz bucaksız yeşillik. Boşuna dunyanın akciğeri dememişler. Gerci yakında verem olma tehlikesi de var ama, yağmur ormanlarının icinde dolaşmak, kimi geceleri dağda gecirmek, hayal edilmesinden daha guzeldi...
Arjantin'de daha cok yakın tarih cekti ayağımdan. Atmosferin uzerinde bir de tango tabakası vardı. Arjantin'de tango dinlemek domatesin hormonsuzunu yemek gibi bir şeydi.
Şili'de de biraz yakın tarih biraz da Neruda vardı. Neruda'nın evinde Turkce'nin "Nazım Hikmet'in dili" olarak bilinmesi ne guzeldi.
Nikaragua, genclik yıllarımızın sandinolarıyla kucaklasaydı beni keşke. Ama, zengin mi zengin bir doğanın ortasında fakir mi fakir insanlarıyla karşıladı. Guatemala'da, somurge donemi yapıları ve Mayaların torunları vardı. İnsanların yuzu topraktan 'Maya'lanmış; el, ayak, baş olmuştu. Oylesine yerel duruyorlardı.
Yayın Tarihi: 13.04.2009
ISBN: 9789756747834
Yayınevi: Cumhuriyet
Sayfa Sayısı: 309
Aranabilir PDF + 6.81 MB
Yandex
Mediafire
O ne buyuk ırmak, o ne ucsuz bucaksız yeşillik. Boşuna dunyanın akciğeri dememişler. Gerci yakında verem olma tehlikesi de var ama, yağmur ormanlarının icinde dolaşmak, kimi geceleri dağda gecirmek, hayal edilmesinden daha guzeldi...
Arjantin'de daha cok yakın tarih cekti ayağımdan. Atmosferin uzerinde bir de tango tabakası vardı. Arjantin'de tango dinlemek domatesin hormonsuzunu yemek gibi bir şeydi.
Şili'de de biraz yakın tarih biraz da Neruda vardı. Neruda'nın evinde Turkce'nin "Nazım Hikmet'in dili" olarak bilinmesi ne guzeldi.
Nikaragua, genclik yıllarımızın sandinolarıyla kucaklasaydı beni keşke. Ama, zengin mi zengin bir doğanın ortasında fakir mi fakir insanlarıyla karşıladı. Guatemala'da, somurge donemi yapıları ve Mayaların torunları vardı. İnsanların yuzu topraktan 'Maya'lanmış; el, ayak, baş olmuştu. Oylesine yerel duruyorlardı.
Yayın Tarihi: 13.04.2009
ISBN: 9789756747834
Yayınevi: Cumhuriyet
Sayfa Sayısı: 309
Aranabilir PDF + 6.81 MB
Yandex
Mediafire