unumuzde dil ve ulusculuk arasındaki ilişki ve bunun yaratmış olduğu toplumsal yapılanmalarla birlikte bicimlenen ulus-devletlerin kulturel kimlikleri, sosyal bilimlerin başlıca inceleme alanlarından biridir. Uluslaşma sureci icinde dil ve dilin işlevleri bu anlamda ceşitli ulusculuk akımlarına damgasını vururken, ideolojik olarak da değişik dil politikalarının ortaya cıkmasına neden olur.
Huseyin Sadoğlu’nun Turkiye’de Ulusculuk ve Dil Politikaları adlı kitabı ulkemizde 1839’dan 1950’ye kadar uzanan sure icinde uygulanan dil politikalarının Turk ulusculuğu acısından uğradığı değişimleri irdeliyor. Sadoğlu bunu yaparken, calışmanın kapsamını geniş bir zaman dilimine yayıp, sorunun koklerine inerek, farklı donemlerin karşılaştırmasını yapıyor. Bu anlamda dilsel donuşumle uluscu saiklerin sağlıklı bir yontemle değerlendirilmesi, okura etnik dillere ilişkin bir perspektif de sağlıyor.
Yazarın bu calışması gerek Osmanlı Devleti’nin bu konudaki siyasetine gerekse Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla Tek Parti Donemi’nin politikalarına farklı bir bakış acısı getirecek bir nitelikte.
Cok eskilerden gelen bir Arami atasozu, “Adını unutmak istemiyorsan, dilini oğren ve oğret” diyordu. Gunumuzde ise “dilini oğrenme ve oğretme hakkı” hÂl tartışılıyor.
Yayınevi: Bilgi Universitesi
Basım Yılı:2003
Sayfa Sayısı:374
ISBN:975-6857-60-9
Aranabilir PDF + 4.28 MB
Mediafire